GüncelManşet

1 Mayıs’ta son kullanma tarihi geçmiş gazlar kullanıldı

İstanbul Tabip Odası, Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD) İstanbul’da 1 Mayıs’ta yaşanan ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan polis şiddetine ve kullanılan yoğun biber gazına ilişkin İstanbul Tabip Odasında bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı odasına öncelikle 1 mayısta Polis saldırılarını gösteren kimi fotoğraflar konularak bi sergi yapıldı.

Amaç yaralamak ve öldürmek

Basın toplantısında ilk olarak TTB Merkez Konsey Başkanı Özdemir Aktan, 1 Mayıs Taksim yasağına dair bir açıklama yaptı. “1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması istenmedi, güvenlik sebebiyle. Çukur bahane edilerek. Oysa ki Taksim’in simgesel önemi herkes tarafından biliniyordu; ama uzlaşma zemini yaratılmak istenmedi. Bizlerin sağlığı ve güvenliğinden bahsedildi ancak bizlerin sağlığını ve güvenliğini tehdit eden her türlü önlem alındı” dedi. Yaşanan saldırıların utanç verici olduğunu belirten Aktan “Yüzlerce insan hastanelik oldu, binlerce insan biber gazından etkilendi. Milyonlarca insan da travmatize olmuş vaziyette. Çünkü görüntüler bir savaş vaziyetiydi. Bu görüntüler sanki bilerek ortaya çıkarılmış gibiydi. Suriye’de kimyasal savaştan bahsediliyor; ama 1 Mayıs’ta kimyasal savaş İstanbul’da yaşandı” dedi. Devletin saldırıları meşru kılmak için marjinal grup söylemine atfen Aktan “arkadaşlar devletin aradığı merjinal kişilerden bir kısmı şuan karşınızda duruyor. Bu biber gazından hepimiz etkilendik. Siz basın mensupları da etkilendi. Bu durumda sizde marjinal oluyorsunuz. Bu saçma ifade hiçbir anlam taşımıyor. Orada insanlar kendilerini korudular” dedi. Aktanın ardından polisin kullanmış olduğu gaz bombalarına ilişkin TTB Merkez Konsey Üyesi Osman Öztürk bir konuşma yaptı.

ito 6Ülkedeki en marjinal kurum devlet

Osman Öztürk ise, biber gazı kapsüllerini göstererek, “Bunlar AKP demokrasisinin araçlarıdır” dedi. Öztürk, son kullanma tarihi 2011 olan biber gazı kapsüllerinin kullanıldığına dikkat çekerek, Kapsüllerin miktarlarının 4 katına çıkarıldığını söyledi. Öztürk, gaz bombalarının nişan alınarak kullanıldığını ve en ağır yaralanmaların bu nedenle meydana geldiğini belirterek, 5 kişinin başından ağır yaralandığını ve onlarca kişinin yaralandığına değindi. “Bizlerin sağlığını can güvenliğini düşündüklerini iddia ettiler, ulaşımı engellediler ve bir düşman ordusu ile dövüşüyormuşçasına öldüresiye saldırdılar. En zalim yöneticilerin savaş koşullarında bile yapmadığını yapıp hastanelere saldırdılar. 1 Mayıs gününü Dünya Gaz Günü’ne çevirdiler” diyen Öztürk, biber gazının ciddi göz hastalıkları, hipertansiyon, beyin kanaması, solunum yolu hastalıkları gibi hastalıklarına yol açtığını belirtti. Öztürk’ün ardından İTO Başkanı Taner Gören ise, 1 Mayıs günü Beşiktaş’ta olduğunu belirterek yaşadıklarını aktardı. Gören, “Olayın bir mağduru olarak yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. Biz bayram havasında 1 Mayıs’ı kutlamak için orada yer aldık. Orada devlet eliyle bir insanlık suçu işlenmiştir. Hiçbir şekilde en ufak bir saldırı olmadan 20 kişinin biraraya gelmesinin ardından süre tanınacak denip birkaç dakika içinde su ve gaz ile saldırı düzenlenerek müdahale ediliyordu. Son derece orantısız, alakasız ve öldürmek amacıyla gaz bombalarının fırlatıldığını bizzat gördüm” dedi.

 

Son olarak konuşma yapan ATUD Başkanı Ümit Ünüvar ise, İstanbul halkının konut hakkı dokunulmazlığı, ulaşım hakkı, ifade özgürlüğü, yaşama hakkı ihlallerine uğradığını ifade ederek, “Metin Lokumcu, Çayan Birben gibi vatandaşların kimyasalın toksit etkisi ile öldüğünü biliyoruz. Biz bunun ne kadar zararlı olduğunu 2011’de geniş bir çalışma ile bilimsel olarak gösterdik. İnsanların yaşam alanı olan mahalle aralarına kadar uygulanan kimyasal çok büyük sorunlara yol açtı. Gazın yoğunluğu bile şiddetin orantısız olduğunun kanıtı. Gebelikte düşüğe neden olabiliyor, genetik mutasyonlara, kanserojen etkisi olduğu hayvan deneylerinde gözlendi” dedi.

[widgetkit id=79]

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu