Güncel

Samsun’da kadınlar İstanbul Sözleşmesi için sokaktaydı

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararına karşı kadın örgütleri, kitle örgütleri, sendikalar ve siyasi partiler tarafından açılan davaların duruşmaları bugün (7 Haziran Salı) günü Danıştay’da devam edecek.

Tayyip Erdoğan’ın kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece feshedilmesine karşı kadınların mücadelesi devam ediyor. Sözleşmenin uygulanması için mücadele veren kadınların, çekilme kararının iptali talebiyle başlattığı mücadele bugün (7 Haziran) Danıştay’da devam edecek.

Samsun Kadın Dayanışması, yarın görülecek duruşmaya çağrı yaparken milyonlara “sürtük” diyen Erdoğan’ı da eleştirdi.

Samsun Kadın Dayanışması saat 18.00’de Süleymaniye Geçidi’nde bir araya gelerek “Kazanacağız, İstanbul Sözleşmesi bizim, vazgeçmiyoruz” yazılı pankart açtı. Yapılan basın açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’nin öneminden bahsedildi. Mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan kadınlar geçen gün milyonlara “sürtük” diyen Erdoğan’ı da eleştirdi.

Açıklamada, “Ne yaparlarsa yapsınlar, başaramayacaklar, kazanacağız! İstanbul Sözleşmesi bizim.

Kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin gün be gün arttığı bir süreçte İstanbul Sözleşmesi bir an önce imzalanmalıdır. İstanbul Sözleşmesi yıllar boyu ördüğümüz mücadeleler ile kazandığımız en temel yasal haklarımızın ifadesidir. Kadınlara yönelik şiddeti toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamında ele alan ve insan hakları ihlali olarak düzenleyen, kamusal ve ev içi şiddetle mücadeleyi öngören, kadına yönelik şiddetin önlenmesinin devlet politikası haline getirilmesini zorunlu kılan bir sözleşmedir.

AKP iktidarı, sözleşmeden ayrılarak kadınları ve tüm şiddet mağdurlarını umursamadığını, koruyamayacağını ve hatta faillerini engelleyemeyeceğini resmi olarak açıklamıştır.” denildi.

Kadınlar, “İstanbul sözleşmesi kadınların ve LGBTİ+’ların can güvenliği ve şiddetsiz bir hayat hakkı için kritik önemde bir hukuki belgedir. Haziran ayı içerisinde birçok parti ve STK’ların danıştaya açmış olduğu yürütmeyi kararı ile ilgili davalar için 7-14-23 Haziran’da Danıştay’dayız.” şeklinde sözlerine devam etti.

Açıklamada, “Gezi Direnişi’ne katılanlara ve bugün bu isyanı sahiplenerek sokağa çıkanlara “çürük” ve “sürtük” diyen Erdoğan, kürsülerden halka hakaret etmekte ve aşağılamakta herhangi bir beis görmemektedir. Halk içerisinde cinsiyetçi bir anlam ifade eden “sürtük” kelimesini Meclis kürsüsünden kullanarak milyonlarca kişiye ulaştırmış ve erkek egemen sistemin kadınları aşağılamak ve kısıtlamak için oluşturduğu ayrımcılık ve nefret içeren dili bir kez daha üretmiştir.

Bunu üretirken de Gezi’de onuruna, geleceğine, ülkesine sahip çıkan milyonlar için kullanarak bu dili güçlendirmekte, kadınlara karşı düşmanca tutumu pekiştirmektedir. Biz kadınlar hayatlarımızın güvende olmadığı bu ülkede; dilediğimiz gibi gezebilmeyi,  özgürce ve bir erkek tarafından şiddete uğramadan yaşayabilmeyi mücadele ederek kazanmanın ne demek olduğunu biliyoruz. Ayrımcılık ve nefret içeren bu şiddet dilini tersine çevirmeyi, makbul kadın normlarına hapsolmamayı da iyi biliyoruz. Ancak Erdoğan, ülkeyi devletin bütün yetkilerini elinde toplayarak yöneten bir cumhurbaşkanı olarak bu nefret dilini kullanamaz. Bu açıkça bir toplumsal kesimi hedef haline getirmektir. Erdoğan başta kadınlar olmak üzere Gezi’ye katılan milyonlardan özür dilemelidir.

Şimdi söyleyelim; sen kadınlara hakaret edemezsin, aşağılayamazsın, itibarsızlaştıramazsın! Sen bize çürük diyemezsin! Sen bize sürtük diyemezsin! Biz halkız, biz kadınlarız, milyonlarız.

İstanbul Sözleşmesi mor çizgimizdir. Danıştay’ı yürütmeyi durdurma kararı vermek için göreve çağırıyoruz.” çağrıda bulundu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu