Güncel

Deprem izlerinin silinmediği Wan

H. Merkezi: Van’da meydana gelen deprem sonrası konteyner kentlere yerleştirilen yurttaşlar, Van Valiliği’nin talimatı ile AFAD tarafından konteynerlerden çıkarılma baskısı altında. Bu durum karşısında çaresiz kaldıklarını belirten yurttaşlardan Hüseyin Çaprak, “Biz kalıcı konutlar istiyoruz. Halkın oyları ile başa gelenler bu halkına sahip çıksın. Van Valisi bizlere söz verdi: ‘Halkımızı yerleştirmeyene kadar, onlara bir yer temin etmeyene kadar, vatandaşlarımız konteynerlerde kalacaklardır. Halkımızı mağdur etmeyeceğiz’ demişti. Ama maalesef Vali bey sözünün arkasında durmadı” dedi.
Van’da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde meydana gelen 2 büyük depremde evleri yıkılan ve deprem döneminde de kirada oturan yurttaşların hasar gören evlerden çıkarak yerleştikleri çadır ve konteynerlerde yaşamı devam ediyor. Yazın sıcak, kışın da soğuk ve damlayan çatılardan dolayı yaşanacak durumda olmayan çadır ve konteynerler, çaresiz olan yurttaşların hala başlarını sokacağı bir yuva görevi görmeye devam ediyor. Meydana gelen depremin ardından yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen, geriye kalan 6 konteyner kentte, yurttaşların yaşadıkları sorunlar giderek, artıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Her vatandaşımın başını sokacağı bir evi olacak” demesinin ardından yıllar geçmesine ve bu konuda herhangi bir gelişmenin olmamasına rağmen Van Valiliği, konteyner kentleri boşaltma kararı aldı. Önceki yıl adeta konteyner kenti izlenimi veren Van’da, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bilgilerine göre, 29 bin adet konteyner kuruldu. Van’da 32, Erciş’te 5 olmak üzere 37 konteyner kent kurulmuştu. Hak sahiplerini TOKİ’lere yerleştiren yetkililer, konteynerleri tek tek boşaltarak Suriyeli mülteciler için çeşitli illere göndermeye devam ediyor.

 

Kaderine terk edilen kentte yaşamın zorluğu!

Yaklaşık 100 – 150 konteynerin içinde bulunduğu Kale Konteynır Kenti’nde, hak sahibi olmayan, ancak depremde tüm mallarını yitirdikleri için zor durumda olan aileler yaşıyor. Konteyner kentlerde kadınların yaşadığı dramlar ise yürek burkuyor. Kimisi yalnız başına iken, kimisi ise hasta ve yatalak olan çocuklarına bakıyor. Konteyner kentin yüzde 60’nı oluşturan kadınlar, yaşadıkları acıları anlatırken gözyaşlarına boğuluyor. Her konteynerde aynı bir hikayenin yanı sıra, epilepsi, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, engelli hastaları ile baş eden kadınlar, yardım bekliyor. Suların zaman zaman verilmediği kentte, kadınlar kısıtlı imkanlarla ihtiyaçlarını giderirken, yerlere serdikleri muşambalar üzerinde halılarını yıkayarak bahar temizliklerini yapıyor. Kış ayında suların hiç verilmediği, yazın ise zaman zaman suların akmadığı kentte kadınlar, Van Kalesi’nden konteyner kente kadar el arabası ya da bidonlarla su taşıyor. Ayda bir banyo yaptıklarını belirten kadınlar, çocuklarının banyolarını yapamadıklarını ve bitleneceklerini söyledi. Hayatın tüm zorlu koşullarına rağmen konteynerleri kendilerine yuva yapan yurttaşlar, sokakta kalma riski ile mücadele ediyor.

 

‘Siyasetçiler bizleri görsünler’

Konteynırdaki sorunları aktaran Ferhat Seyhan (31) isimli yurttaş, konteynırlarda yaşayan herkesin mağdur olduğunu belirterek, “Bizlere buradan çıkın diyorlar. Bizler nereye gideceğiz. Bizlerin gidecek, sığınacak yerimiz yok. Hepimiz deprem yaşamış insanlarız, bizleri böyle mağdur etmesinler. Bizlere ‘Cuma gününe kadar boşaltın’ diyorlar. Nereye gideceğiz. Başbakan, Suriye’ye nasıl yardım yapıyorsa bizlere de yardım etsin. Buradaki konteynerleri Suriye halkı için götürüyorlar, peki bizlerin durumu ne olacak, kimsenin düşündüğü yok. Vali bize yardım eli uzatsın, bizi böyle çaresiz bırakmasın. Milletvekilleri, siyasetçiler, bizi görsünler, kimin mağdur olup olmadığını anlarlar. Bizlere imkan sağlasınlar, ama nereye, nasıl gideceğimizi bilmiyoruz” dedi.

 

deprem izlerinin silinmediği wan2‘Vali bey sözünün arkasında durmadı’

Depremden bu yana 3 konteyner kent değiştirdiğini ifade eden Hüseyin Çaprak (63), “Biz çok ciddi barınma sorunu yaşıyoruz. Artık sabit bir barınma istiyoruz. TOKİ’ler hak sahiplerine verildi. Bizim gibi fakir olan halk ne yapsın. 2 yıldır bizler yaz kış demeden konteynerlerde mücadele veriyoruz. Halkın bir geliri bir kazancı da yok. Gün oluyor yiyecek ekmek bulamayan insanlar var. Bu halk çaresiz, ne yapacağımızı bilmiyoruz” diye konuştu. Kendileri için sabit yer istediklerini belirten Çaprak, “Kalıcı konutlar istiyoruz. Halkın oyları ile başa gelenler bu halkına sahip çıksın. Van Valisi bizlere söz verdi: ‘Halkımızı yerleştirmeyene kadar, onlara bir yer temin etmeyene kadar, vatandaşlarımız konteynerlerde kalacaklardır. Halkımızı mağdur etmeyeceğiz’ demişti. Ama maalesef Vali bey sözünün arkasında durmadı. Zaten Vali bey Van halkını hiç sevmedi. Bizleri görmezden gelmesinler” dedi.

 

‘Bir gün tok 15 gün açız’

Depremden bu yana konteynerde yaşadığını belirten Altun Tikmeözü (55), “2 çocuğum ile birlikte bin bir zorlukla yaşamaya çalışıyorum. Bizler mecburiyetten buradayız, kendi geçimimi sağlayacak bir durumum yok. Evlere gündeliğe gidip temizlik yapıp günlük 20- 30 TL kazanarak, günlük ekmeğimi çıkarıyorum. Bütün ihtiyaçlarımızı gündelik temizlikle karşılıyorum. Bizler çok mağduruz. Bir gün tok 15 gün açız. Vicdan sahibi insanlar olmasa bizlerin hali ne olacaktı bilmiyorum. Bizlere Cuma gününe kadar boşlatın diyorlar. Bizler buradan çıkıp ne yapacağız nereye gideceğiz” dedi. Babasının cezaevinde olduğunu kaydeden 8 yaşındaki Zeynep Seyhan ise, konteynerlerden çıkmak istemediklerini belirterek, “Bizi buradan çıkarsalar, ne yapacağız? Hepimiz çok perişan durumdayız” diye belirtti.

 

‘Mecburiyetten kutularda yaşıyoruz’

Depremden bu yana zorlu koşullar altında bir yardım almadan yaşadıklarını ifade eden Adalet Seyhan (47), “Bizlere şuana kadar bir kibrit çöpü dahi vermediler. Şimdi ise bizleri çıkarmaya çalışıyorlar. Benim bir kızım depremde can verdi. Biz buradan çıkmayacağız. Vali gelip bizimle konuşsun. Bizlere imkan sağlasınlar, bizler de bu kutularda yaşamaya meraklı değiliz. Depremden bu yana kimse bizim halimizi görmedi, şimdi de gelip bizi çıkarıyorlar. Bize imkan sunsunlar, durumumuz olsaydı bizler de bu kutularda yaşamak zorunda kalmadan çıkardık” dedi.

 

‘Oy zamanı gelince Erdoğan bizleri tanıyor’

Zozan Toktaş ise, “Bu konteynerler bizim vergilerimizle geldi. Kimse babasının hayrına vermedi. Bunlar bizim hakkımızdır. Bizden alıp Suriye halkına veriyorlar. Önce kendi halkına sahip çıksınlar, sonra Suriye halkına yardım etsinler. Konteynerleri götürseler dahi biz içinden çıkmayacağız. Bizleri de içinde götürsünler. Kiraya çıksak paramız yoktur. Buradaki kiralar 600 -700 TL’dir. Akşam yiyecek ekmek parası bulamazken, o kadar kira parasını nereden bulacağız. Gerekirse valiliğin kapısına gidip orada çadır kuracağız. Bizleri duyup da yardım etmeyen insan değildir. Valinin barınma sorunu yok. Paşa gibi evlerinde yaşıyorlar. Bizim gibi fakir halka ne olacak kimin umurunda ki? Erdoğan, Suriyeli kız çocuğu için ağlamıştı. Bizim içinde ağlasın. Bizleri de görsün. O kıza verdiği değeri tüm Van halkına versin. Oy zamanı gelince Erdoğan bizleri tanıyor” şeklinde konuşarak tepkisini dile getirdi. (diha)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu