H.Merkezi: Kandıra 2 Nolu F Tipi Hapishane’den Tutsak Partizan Haydar Sönmez, gazetemize yolladığı mektupta Ekim 2016’dan bu yana havalandırmaya takılan kameralarla mücadele ettiklerini belirtti. Gerginliğin sürdüğünü belirten Sönmez, “Bu tavrında ısrarcı olurlarsa biz de vermediğimiz zararı verip işi oluruna bağlamış olacağız. Başka seçenek bırakmamış durumdalar” diyor. Sönmez’in konu ile ilgili şunları söylüyor:
2016 Temmuz’unda bu zindan Bolu T T ipi’nden sürgün gelmiştim. O zaman burada, havalandırmada kamera yoktu. Ekim 2016’da kameralar taktılar. Bize ‘kırmayın, dökmeyin, kapatın kalsın’ minvalinde söylemde bulundular. 14 ay sonra toplu bir soruşturma açtılar. Toplam 51 kişi yargılandık. Tarafımıza 2 ay iletişim ve görüş yasağı gibi cezalar verilmişti. İnfaz Hakimliği yargılaması ve itirazlarımızla o ceza iptal edildi. İdare yeniden kapatılmış kameraları açtı. Biz de yeniden kapattık. Bu defa hücre cezası verildi. Kamu malına zarar vermekten dava açtılar. İnfaz Hakimliği cezaları onadı. Üzerinden iki-üç ay geçmemişken yeniden kameraları açtılar. Tekrar kapattık. En son soruşturmada bana ve dört DHKP/C dava tutsağı arkadaşa 11 gün hücre cezası verildi. MKP dava tutsağı üç arkadaşa ise üç gün hücre cezası verildi. Kamera üzerinden gerginlik devam ediyor. Bu tavrında ısrarcı olurlarsa biz de vermediğimiz zararı verip işi oluruna bağlamış olacağız. Başka seçenek bırakmamış durumdalar.”
“Politik tutsaklar bu yolla daha derin bir tecrite mahkum edilmek isteniyor”
Mektubunda tekli kafes ringlerin giderek sayısının artırıldığını ve bu yüzden iki aydır hastaneye gidemediğini belirten Sönmez, kafes ring konusunda duyarlılık geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı ve bu saldırı ile politik tutsakların dış dünya ile bağlantılarının kesilmek istendiğini söyledi. Sönmez “Kafes ringlerin gündemleştirilmesi, en azından yenilerinin üretiminin durdurulması için önemli olacaktır” diyor:
Bir diğer konu da iki aydır hastaneye gidemiyorum. Sebebi ise revirden sevk oluyorum ama kapı altına karşıma kafes ring çıkarılıyor. Bu ringe binmeyi insanlık dışı bir kafese yabani hayvan gibi tek başımıza kapatılmayı onur kırıcı bulduğumdan dolayı binmiyorum. Geçen yıl aynı sorunu fizik tedaviye gidemeyerek yaşamıştım. Ve şimdi alerji rahatsızlığımdan dolayı rapor almak için gitmeye çalışıyorum. Üç defa kapı altından geri dönmek zorunda kaldım. Bundan sonra bize tekli kafes ringlerin tahsis edileceği ve böylece hastaneye gitme olanağımızın elimizden alınmış olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Daha önce bir kafes ring varken sorun ara sıra yaşanıyordu. Şimdi üç ring olmuş ve tüm gidişlerimizde aynı sorunu yaşıyoruz. Yani son iki ayda tekli kafes ringe binmeyi reddeden kişi hastaneye gidememiştir. (Aynı benim gibi!) Bu konuda kamuoyunun duyarlı olmaması halinde kafes ringlerle sağlık hakkımız ve mahkemelere çıkma hakkımız tamamen gasp edilmiş olacaktır. Kafes ringlerin gündemleştirilmesi, en azından yenilerinin üretiminin durdurulması için önemli olacaktır. Yeterli tepki ise kamuoyu oluşmadığında tüm zindanlarda politik tutsakları bu yolla daha derin bir tecrite mahkum ederek dış dünyayla, hastane ve mahkemeler vesilesiyle olan bağlantısını da koparmış olacaklardır.”
