İstanbul: Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), Bakırköy Kadın Kapalı Hapishane önünde OHAL’le birlikte tutsaklara yönelik artan hak ihlallerine karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.
“OHAL işkencesine son”, “Savunma hakkı engellenemez”, “İçerde, dışarıda hücreleri parçala” gibi sloganların atıldığı eylemde ilk olarak sözü yıllardır tutsak olan Hülya Gerçek’in annesi Yıldız Gerçek aldı. Gerçek, avukat ve telefon görüşü başta olmak üzere en temel haklarının keyfi bir şekilde gasp edildiğini belirtti.
“Hapishanede değil hastanede olmalı”
Gever’de polis tarafından vurulmasının ardından tutuklanan Sibel Çapraz’ın ablası, “Kardeşim, 15 ay hastanede kaldı, şimdi yaralı haliyle tecrit işkencesine maruz kalıyor. Sibel bugün hastanede olması gerekirken hapishanede” dedi. Kardeşinin Yüksekova’da ses çıkarma eylemleri sırasında polisler tarafından vurulduğunu ve bağırsağının parçalandığını hatırlattı, “9 aydır Sibel’in bağırsağı dışarıda. Hayati tehlikesi var. Bizim çocuklarımız, arkadaşlarımız bir suç işlemedi. Bir an önce dışarı çıkmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Avukat Gökhan Soysal darbe girişiminin ardından başlatılan OHAL süreci ve yürürlüğe konulan KHK’lerle tutsakların birçok hakkının hukuksuzca kısıtlandığını söyledi. En temel haklardan birisi olan savunma hakkının, hapishane yönetimlerinin keyfine göre 6 ay boyunca engellenebileceğini kaydeden Avukat Soysal, kamuoyunun bu hukuksuzluğa güçlü bir şekilde tepki göstermesi gerektiğini söyledi.
“Gün, OHAL darbesine izin vermeme günüdür”
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi adına basın açıklamasını Şafak Özer okudu. Özer, OHAL’in ardından hapishanede tecridin ağırlaştırıldığını, insan onuruna ve tutsakların politik kimliklerine yönelik saldırıların yoğunlaştığını belirtti. Özer, “KHK’lerle yaşamın her alanında olduğu gibi hapishanelerde de insanlar sessizliğe ve iktidara boyun eğmeye, biat etmeye zorlanmaktadır” dedi.
Barış ve kardeşlik yazıları yazdıkları için tutsak edilen Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın da Bakırköy Kadın Hapishanesi’nde tutulduğunu hatırlatan Özer, Bakırköy Hapishanesi’nde, OHAL ve KHK’lerin sonuçlarının derin yaşandığı bir yer olduğunu ifade etti. Tutsakların temel ihtiyaç ve taleplerinin idare tarafından karşılanmadığını söyleyen Özer, kitap ve para temininin de sınırlandırıldığını vurguladı.
Özer “Gün tutsakların sesi olma ve tutsaklara dönük OHAL darbesine izin vermeme günüdür. Herkesi çalışmalarımıza katılmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
