Makaleler

Emperyalistlerin petrol ihtiyacı ve yeni arayışları

Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı öncesinde İngiltere’nin Kraliyet donanma gemilerine daha hızlı manevra kabiliyeti yaratmak açısından kömüre alternatif enerji kaynakları araştırmasının sonucunda petrol, stratejik önem kazanmaya başlıyordu.

İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrasındaki hızlı sanayileşmeyle birlikte petrol, emperyalistler açısından stratejik bir enerji kaynağı olarak konumlandı. Bunun doğal sonucu olarak, petrol rezervlerinin bulunduğu ülkeler emperyalist merkezlerin egemenlik dalaşlarının en yoğun bulunduğu ülkeler arasına girdi.
Öyle bir enerji kaynağıdır ki petrol, piyasaya arzının düşük olması bile ciddi bir kriz nedenidir. Nitekim 1973 yılında İsrail’in Filistin’e yönelik saldırganlığı sonucunda Ortadoğu’da bulunan petrol ihracatçısı ülkelerin petrol üretimini yavaşlatması/durdurması sonucu zaten zor durumda olan dünya ekonomisi krize girerken, bu krizden çıkış sürecinde toplumsal muhalefeti engellemek için birçok yarı-sömürge ülkelerde bir dizi askeri cuntalar yapılmak zorunda kalınıyordu.
Her ne kadar petrolün aradan geçen zaman zarfında enerji kaynaklarındaki göreli öneminde bir düşüş yaşansa da hala en önemli enerji kaynağını oluşturuyor.

Dünyanın enerji arzı 1973 yılından bu yana yaklaşık iki kat artarken, petrolün enerji arzındaki payı kırk yılda yüzde 46.1’den yüzde 32.4’e gerilemesine rağmen toplamda petrol üretimi  2815 Mtoe’den  4120 Mtoe’ye yükselmiş bulunuyor.
Benzer bir tabloyu enerji tüketiminde de görüyoruz.

Petrol tüketimi oransal olarak 48.1’den 41.2’ye düşerken 2247 Mtoe’den 3575 Mtoe’ye yükselmiş durumdadır.
Hal böyle olunca emperyalistler arasındaki dalaşın en önemli nedeni enerji kaynaklarına ulaşım, bunların kontrolü, alternatif enerji kaynaklarının yaratılması vb. oluyor. Hatırlayalım, ABD’nin Irak işgalinin esas nedenini de Rus şirketlerine giden petrollerin kendi merkezlerine gitmesi oluşturuyordu.
ABD dünyada petrol üreticiliğinde üçüncü sırada bulunuyor, ancak ABD’nin 2011 verilerine göre yıllık 346 milyon tonluk petrol üretimi ihtiyacını karşılamadığından 513 milyon ton petrol ithal etmek zorunda kalıyor.

Benzer bir durum Çin için de geçerli. Bu ülke de kendi ihtiyacını karşılayamadığından kaynaklı petrol ithal etmek zorunda kalıyor. Emperyalist devletlerden petrol ve doğal gaz ihracatçısı Rusya’yı saymazsak genel anlamda bütün bu ülkeler petrol ithal etmek zorundalar. Bu da yarı-sömürgeler üzerinde amansız bir egemenlik mücadelesine yol açıyor. Bunun bir sonucunu da dünya üzerinde çeşitli bölgesel savaşlar ve iç savaşlar oluşturuyor. Suriye, Mali, Libya, Afganistan vb. bu durumun canlı ve taze örneğini oluşturuyor.
Ancak bu konuda son dönemdeki gelişmeler bazı dengeleri değiştirecek gibi görünüyor. Özellikle gelişen teknoloji sayesinde konvansiyonel olmayan petrol ve gazın dünya piyasalarına girmesi kapitalist sistemi derinden etkileyecektir.

Konvansiyonel olmayan petrol ve gazdan kasıt daha önce çıkarılması mümkün olmayan yahut da oldukça maliyetli olan rezervlerin piyasaya girmesidir. ABD, Çin, Arjantin, Güney Afrika, Fransa, Polonya ve Ukrayna konvansiyonel olmayan petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip durumda.
Bunlar içerisinde ABD, diğerlerine nazaran pratik adım atmış bir ülke. Yapılan tahminler bu petrol ve gaz türüyle birlikte ABD’nin 2015 yılında dünyada doğal gaz üretiminde Rusya’yı geçerek ilk sıraya yerleşeceği yönünde. Bir başka tahmin de 2020 yılında petrol üretiminde Suudi Arabistan’ı geçerek ilk sıraya yerleşeceğine yöneliktir.

Toplamda da 2035 yılında ABD’nin enerji ithal ihtiyacı yüzde 9’lara düşerek kendi kendine yeterli ülkelerden birisi olacağını gösteriyor. Bu durumun doğal bir sonucu emperyalistler arasındaki ilişkilerin yeniden düzenlenmesi olacaktır. Bu durumun dünya halklarına ne gibi felaketler getireceğini hep birlikte göreceğiz…
* Makaledeki veriler OrtadoğuAnaliz adlı derginin Şubat 2013 sayısında bulunan Pınar İpek’in “Enerji Güvenliğinde Ortadoğu Bölgesi’nin Jeopolitiği ve Enerji Piyasalarında ‘Muğlak’ Bir Devrimin Yansımaları”ndan alınmıştır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu