Kartal: Maltepe’de sendikal örgütlenme haklarını kullandıkları gerekçesi ile işten atılan Maltepe Üniversitesi Hastanesi işçileri, bugün bir yürüyüş gerçekleştirdi. Maltepe Meydanı’na kadar yağmur altında gerçekleşen yürüyüşe yüzlerce kişi katıldı.
Taşeron çalışmayı reddettikleri ve Dev Sağlık-İş’te örgütlendikleri gerekçesi ile işten atılan Maltepe Üniversite Hastanesi işçileri, bugün Maltepe Bölge Hastanesi önünde toplanarak Maltepe Meydan’a kadar yürüdü. “Maltepe Hastanesi’nden atılan işçiler geri alınsın. Maltepe’de direniş kazanacak” yazılı pankart açılan eyleme DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TTB, DİSK yöneticileri, Genel-İş, Eğitim-Sen, direnişteki Ülker, BEDAŞ ve Dora Otel işçileri, Alınteri, BDSP, UİD-DER, Halkevleri ve DDSB’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kurum ve Maltepe halkı da destek için katıldı.
“Maltepe işçisi yalnız değildir”, “Maltepe uyuma emekçiye sahip çık”, “Kar yağsa da, yağmur yağsa da, Maltepe’de direniş kazanacak”, “Susma haykır, sendika haktır” vb sloganların atıldığı yürüyüşte yol boyunca yapılan konuşmalarda Üniversite yetkililerinin “siz 3-5 kişisiniz, bi haftaya çeker gidersiniz” dediği hatırlatarak “bakın yüzler olduk, geldik, dostlarımızla buradayız” denildi.
Maltepe Meydan’a gelindiğinde ilk olarak sözü Dev Sağlık-İş Başkanı Arzu Çerkezoğlu aldı. Çerkezoğlu konuşmasında, direniş süreci boyunca dost güçlerin desteğinden güç aldıklarını belirterek “ Bugün Maltepe Hastanesi’nde yaşananlar bir tesadüf değil. Tekil bir olay değil. Soma’da, Ermenek’te, İnşaatlarda işçi sınıfını ölümüne çalışmaya zorlayan bu sermaye düzeninin ve politikalarının bir parçasıdır. Bugün Maltepe’de yaşananlar, bu ülkeyi yöneten siyasi iktidarın işçi sınıfını bütünüyle kölece çalıştırma politikalarıdır” dedi.
Gezi İsyanı günlerindeki kitle hareketine gönderme yapan Çerkezoğlu, “Türkiye’nin dört bir yanında bu işçi direnişleri, işçi sınıfının açlık sınırının altındaki asgari ücrete ve kölece çalışma koşullarına karşı büyük isyanının yapı taşlarıdır” şeklinde konuştu.
Çerkezoğlu’nun ardından ise işçiler adına basın açıklamasını Şehriban Kaya okudu. Kaya, Üniversite’nin internet sitesinde “temizlik işlerini bu konuda uzman bir alt işverene yaptırma kararı verilmiştir” şekilnde bir duyurunun bulunduğunu belirterek “Biz bu hastaneye hizmet ediyoruz. Sağlık alanında taşeron şirketin birinci uzmanlığı “ucuz işçi” çalıştırmaktır. Peki hastanenin bu işten çıkarı ne olacak? Aynı işçilere, yani bizlere daha yüksek ücret vaad ediyorsunuz, üstüne şirketin karını ve tazminatlarını ödeyeceksiniz. O zaman siz neden 
bu maliyet artışını göze alıyorsunuz. Herkesin gözü önündeki olguları açıklayamayan bir bilim insanı ne kadar güvenilir olur? Lütfen açıklayın: bu taşeron şirket neyin uzmanı? Biz söyleyelim, Türkiye’deki taşeron şirketlerin en önemli uzmanlık alanı işçiyi örgütsüz hale getirmek, sendikasızlaştırmaktır” dedi.
Şehirban Kaya konuşmasında, Adorno’nun “bilim itaasiz olana ihtiyaç duyar” sözünü hatırlatarak “Bildiğiniz gibi, işimizi yaparken iş disiplininden hiç taviz vermedik ama haklarını savunan bier özne olarak biraz itaatsizlik zorunlu görünüyor. Biz taşeron köleliği dayatmasına itaat etmeyeceğiz. Biz işimizi, haklarımızı, ekmeğimizi istiyoruz ve sendikamızla, dostlarımızla birlikte ‘mücadeleye devam’ diyoruz” cümleleri ile sonlandırdı.
