CarrefourSA Esenyurt depoda çalışan ve geçen dönem deponun baş temsilciliğini yapan Murat Polat,18 Ağustos günü CarrefourSA yetkililerinin küçülmeye gittiklerini söyleyerek iş sözleşmesini tek taraflı feshettiklerini aktardı.
Yaklaşık üç yıl Tez-Koop-İş Sendikası işyeri baş temsilciliğini yapan Polat, her gün saat 09:00-16:30 saatleri arasında depo önünde eylemde. Polat’ın eylemine 68 yaşındaki annesi Esme Polat da katılıyor ve oğluna destek veriyor.
Polis dönem dönem Polat’ın yanına “uğrasa da” “yasal” olarak bir engel olmadığı için eylemine devam ediyor.
Polat ile bir söyleşi yaparak, süreç üzerine konuştuk. İşten çıkarılma sürecini aktarırken sorunlarını çözmeyen Tez-Koop İş’e de tepkili olduğu dile getiren Polat “bağımsız bir sınıf odağının inşa edilmesi ve işçilerin birbirleri ile iletişim ve dayanışma ağının kurulması”na da vurgu yaptı.
– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?
– Merhabalar, ben Murat Polat. Yaklaşık 4 yıldır CarrefourSa firmasının Esenyurt Ana Deposu’nda makina operatörü olarak çalışmakta idim. CarrefourSa firmasındaki yetkili sendika, 10 No’lu iş kolu olan Tez-Koop-İş Sendikasıdır.
– İşten nasıl çıkarıldınız, gerekçe neydi?
– CarrefourSa’nın Esenyurt Ana Deposu’nda bir dönem de işçi temsilcisi olarak görev yaptım. Ana Depodaki işçilerin sorun ve problemlerinin çözülmesi adına gerek CarrefourSa yönetimine gerekse de Tez-Koop-İş Sendikası’na bilgi ilettim. Yönetimler, kağıt üzerinde bir temsilcilik istediği için hiçbir problemimizi çözmediler.
2021 yılında başlayan 3 yıllık toplu iş sözleşmesinde, yılda bir kez nakit olarak aldığımız yakacak ve izin paralarımızı 12’ye bölerek CarrefourSa’nın C Clup kartına yükleyerek sadece CarrefourSa’nın market ve mağazalarında alışveriş yapma zorunluluğu getirilmiştir. Tez Koop-İş, 2021 yılında devletin asgari ücrete yapmış olduğu % 21.56 oranındaki zammı bile üyelerine kazanım olarak sağlayamamış; üyelerini % 15’e yani açlığa, yoksulluğa terk etmiştir.
Birçok mağazada olduğu gibi Ocak ayında depoya gelen Tez-Koop-İş 1 Nolu Şube, “Murat Polat ile çalışmayacağız” diyerek temsilcilik görevimden aldı beni. Pandemi yasaklarının bitimi ile de işveren vekillerince “küçülmeye gidiliyor” gerekçesi ile 18 Ağustos günü iş akdim feshedildi. O günden bugüne hiçbir sendika yetkilisine ulaşamadım ve tarafıma herhangi bir dönüş yapılmadı.
“Sermayedarlara karşı nasıl mücadele ediyorsak, sarı sendikacılara karşı da mücadele etmeliyiz!”
– Direnişinizi sarı sendikacılığa karşı da yaptığınızı ifade ediyorsunuz. Bunu anlatabilir misiniz?
– Migros’un depolarında taşeron patronları Mehmet Emin Meriç, Veysel Cingöz vardır. Bu kişiler, Tez-Koop-İş Sendikası’nın merkez yöneticileridir.
İşçilere ve emekçilere yoksulluğu, açlığı, işsizliği reva gören ilahi adalet, bu sarı sendikacılara nasıl oluyor da “Yürü ya kulum” diyor! Bu adalet mi?
Carrefoursa’nın Esenyurt Ana Depolarında DGR ve ONUR grupları var. İşçiler, bu taşeronlar hangi sendikacıların merak ediyor. Kimler buradan patron olarak çıkacak!
Taşeron işçilerin örgütlenmesinin önünü ısrarla kapatmak ve sendikalaşma hakkını ellerinden almak ve engellemek ancak profesyonel emek hırsızlığı üzerinden palazlanan ve patronlaşan sarı sendikacıların işidir. Dolayısıyla, biz işçiler, sermayedarlara karşı nasıl örgütleniyor ve mücadele ediyorsak, sarı sendikacı ihanetçilere karşı da mücadele etmemiz gereklidir.
– Bugün birçok yerde işçi direnişleri sürüyor. Bunların birleştirilmesi ve işçi sınıfının örgütlenmesine dair ne söylemek istersiniz?
– Bugün Türkiye’nin dört bir yanında direniş ateşleri yakılıyor. İşçiler aylarca hatta yıllarca direnmek zorunda kalıyor. Çünkü sermayenin en ufak bir hak mücadelesine dahi tahammülü yok. İşçiler fabrikalarda, mahallelerde alt kimlikleri ile bin parçaya bölünmüş durumda.
İşçilerin kimliğini inşa edebilirsek, direnişlerin ve işçilerin sınıf hareketi tarihinde de rastladığımız birliğine ve birlikte mücadelesine şahit olabiliriz. Ben her anlamıyla düzenden bağımsız bir sınıf odağının inşa edilmesi ve işçilerin birbirleri ile iletişim ve dayanışma ağının kurulması ile yanyana mücadele edecek araçları mutlaka yaratacağımıza inanıyorum.
