Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, 2024 yılının ilk günü bir mesaj yayımlayarak, yeni bir yıla Filistin halkına yönelik katliamların devam ettiği bir süreçte girilmesini insanlık tarihinde kara bir leke olduğunu; Filistin halkının karşı karşıya kaldığı adaletsizlik ve komplonun boyutunun ve Amerika Birleşik Devletleri’nin başını çektiği sömürgeci sistemin önderliğindeki saldırganlığın vahşetinin bir kanıtı olduğunu teyit ettiklerini söyledi.
FHKC, ayrıca “Amerikan düşmanı tarafından hedef alınan Yemen Deniz Kuvvetleri’nin kahramanlarının yasını tutmakta ve Yemen’in bu çatışmada Filistin’e yaptığı katkının Arap değerlerinin ve bu ulusun mevcut kader ve varoluş savaşındaki varlığının ve rolünün anlamının gerçek bir somutlaşması olduğunu” ifade ederek, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Cephe, Arap kitlelerinin bazı ülkelerdeki Amerikan elçiliklerini kuşatan oturma eylemlerini ve faaliyetlerini, kitlelerin Amerikan düşmanının halkımızın soykırımındaki merkezi rolüne ilişkin farkındalığının bir teyidi olarak değerlendirmektedir. Bu faaliyetlerin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin başını çektiği saldırganlık güçlerine karşı her türlü mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Cephe, işgal altındaki anavatanda birleşik Filistin mücadelesini yükseltme ihtiyacını vurgular; çünkü geri çekilmenin, korkunun ya da düşmanın tehditlerine ve baskı aygıtlarına boyun eğmenin, intiharın ve halkımızın hiçbirini bağışlamayan soykırıma teslim olmanın bir reçetesi olması dışında hiçbir anlamı yoktur. Şu anda gerekli olan, düşmana teslimiyet ve boyun eğmeyi savunanların ötesine geçmek ve halkımızın kendi eylemleri, kararları ve kaderi üzerindeki egemenliğini geri kazanmasıdır. Bu da ancak bu varoluşsal savaşa geniş bir katılımla gerçekleşebilir.
Cephe, düşmanın bu savaştan hedeflerine ulaşamadığını ve ulaşamayacağını teyit etmektedir. Yapılan onca fedakârlıktan, bu saldırıda katlanılan büyük acılardan, bombalamalara, katliamlara, sistematik yerinden etmelere, çadırların soğuğuna karşı hala dimdik ayakta duran halkımız geri çekilmeyeceği ya da teslim olmayacağı için düşmanın hayalleri birer birer yıkılacak ve paramparça olacaktır. Çocukların açlığı, hastanelerin yıkımı, beyaz bayrak kaldırmadan ve şehitlerin kanının tek bir damlasına bile ihanet etmeden, ihmal, acizlik ve komplo ne olursa olsun veya devam ederse etsin, ahitlerine kararlılıkla bağlı kalacaktır.
Son olarak Cephe, Arap halklarının duruşunu, resmi duruşu değiştirebilecek ve saldırganlık güçlerini ve onların çıkarlarını ciddi şekilde kurutabilecek, arzu edilen mücadele seviyesine yükseltme çağrısında bulunmaktadır. Bu, Filistin halkımızın ön saflarda yer aldığı Arap ulusunun özgürlük, bağımsızlık ve işgal ve sömürgecilikten kurtuluş için yürüttüğü uzun mücadelede bir dönüm noktasıdır.”
