Güncel

“Mersin limanından arıyoruz, patron geri adım attı!”

Merhaba İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’a hızla yaklaşıyoruz. Önceki yıl ülkemizin dört bir yanında artan bir katılımla kutlanan 1 Mayıs fotoğrafının kuşkusuz verdiği bir mesaj vardı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in “Asgari ücretle geçinilmez diye bir şey yok. Geçinirsiniz. Ona mahkumsanız 800 TL de büyük bir paradır. Netice itibariyle peynirin kilosunun fiyatı bellidir, ekmeğin fiyatı bellidir.” (16 Mart 2013/Habertürk) sözleriyle özetlediği tabloya bir tepkiydi bir bakıma artan katılım.

Taşeron çalışmanın çığ gibi büyüdüğü, esnek ve güvencesiz çalışmanın girmediği yerin neredeyse kalmadığı ülkemizde, 1 Mayıs’a gösterilen bu yoğun ilgi de daha bir anlam kazanıyor. Bu durumda 1 Mayıs coşkusunu kuşanarak, sorunlarımıza sahip çıkmak ve bulunduğumuz alanda faaliyete hız vermek önem kazanıyor.

1 Mayıs’ın öngünlerinde Koç Üniversitesinde, THY’de, İzmit Pakmaya’da devam eden direnişlerden haberleri bulacaksınız sayfalarımızda.

İşçi direnişlerinden söz etmişken Mersin Liman işçilerinin kararlı bir şekilde sürdürdüğü direnişi yakından takip eden ve bizi limandan slogan sesleri arasında, sıcağı sıcağına bilgilendiren (patronun geri adım atmasını haber veren) okurlarımızın çabasına özel bir dikkat çekmeliyiz. Demiryollarının özelleştirilmesine karşı mücadele yürüten kamu emekçilerinin taleplerini BTS İzmir Şube Başkanı Bülent Çuhadar’a sorduk.

Benzer biçimde PTT’nin özelleştirilmesine karşı 27 Mart’ta greve çıkan posta emekçilerinin sorunlarını yansıtmak istedik bu sayımızda. Sendikalar ve Toplu İş İlişkileri Kanunu’na dair geçen sayı ara verdiğimiz söyleşilerimize Belediye-İş Sendikası ve Haber-Sen’le devam ediyoruz. 1 Mayıs’a giderken Kürt ulusal sorunu cephesinde, politik atmosfere ciddi biçimde nüfuz eden önemli gelişmeler yaşanıyor.

Abdullah Öcalan’ın gerillanın sınır dışına çekilmesi çağrısı ve silahlı mücadelenin bittiğine dair tespitleriyle gelişen, “Akil İnsanlar”la yeni bir boyut kazanan süreci değerlendirmeye devam ediyoruz. Bu konuda sokağın nabzını tutmak adına değişik bölgelerden söyleşiler gerçekleştirdik.

Öte yandan AKP/devletin neredeyse ölenleri suçlayan Roboski raporu barış rüzgarları arasında hak ettiği ilgiyi göremedi. Abdullah Öcalan’ın İslam birliği vurgusuna yönelik tartışmalara biz de katılalım istedik. Kürt ulusal sorunuyla ilişkili bir biçimde Suriye Kürdistanı’nda cereyan eden gelişmelere de ilgisiz kalamazdık.

Yeni Demokrat Kadın’ın, Eme(K)adın başlığı altında, kadının görünmeyen emeğini konu edinen kampanyasına ilişkin bir perspektif yazısına ve kampanya kapsamında üniversiteler ve mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı sorunlarla nasıl ilişkileneceğine dair yorumlara yer veriyoruz bu sayımızda. Bu sayfalarda Kızılbayrak gazetesinde 8 Mart’tan hemen sonra yayımlanan ve süreci ele alan değerlendirmeye dair bir polemik yazısını da bulacaksınız. 24 Nisan günü askerlik yaparken alçakça katledilen Sevag Balıkçı’nın katiline verilen “komik” ceza hakkında bizim de söyleyecek bir çift lafımız vardı.

Ve elbette açılış törenleri başbakanın teşrifleriyle yapılan Kentsel Dönüşüme karşı çeşitli mahallelerden emekçilerin katıldığı bir toplantıyı sizinle paylaşacağız.

Gazetemizin bu sayısından itibaren ülkemizde baskı altına alınan, yok sayılan ve yok edilmek istenen çeşitli milliyetlerin kültürlerine, folklorik birikimlerine ilişkin bir yazı dizisi başlatıyoruz. Kürt edebiyatında masal, hikaye anlamına gelen Çîrok ilk yazımızın konusu olacak. Bu konuda okurlarımızın da katkılarını bekliyoruz.

Kaypakkaya’nın katledilişinin 40. yıldönümü kampanyası çerçevesinde yoldaşların anlatımlarından derlediğimiz ve 70’li yıllarda işçi sınıfı içinde yürütülen faaliyetlerden deneyimler sunan yazının özellikle 1 Mayıs öncesinde ilgi çekeceğini düşünüyoruz. Başarılar/Serkeftin

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu