H. Merkezi: Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev-Tekstil)’in İzmir Temsilciliği’nin de bileşeni olduğu Ege İşçi Birliği’ne bugün sabah saatlerinde polis operasyonu gerçekleştirildi; içinde Dev-Tekstil yöneticisi Fatma Alökmen’inde bulunduğu 7 kişi gözaltına alındı.
TC devletinin muhalif her kesime uyguladığı siyasi soykırım operasyonları devam ediyor. İzmir’de sabah erken saatlerde Dev-Tekstil’in İzmir Temsilciliği’nin de bileşeni olduğu Ege İşçi Birliği’ne sabah saatlerinde olan polis operasyonunda polis sendikanın kapısını kırarak temsilcilikte bulunan bilgisayarların hard disklerine el koydu. Ayrıca sendikanın kapı kilidi değiştirdi. Aynı saatlerde Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi Derneği ve Alsancak Gençlik Kültür Evi de polis tarafından basılırken çok sayıda eve yönelik de operasyon gerçekleştirildi. İçlerinde Kastaş direnişçisi Kardelen Yoğungan ve eski Kocaer direnişçisi Yücel Memiş’in de olduğu kişiler gözaltına alınırken gözaltı gerekçesi olarak “işçileri kışkırtmak ve örgütlemek” gösterildi.
Dev-Tekstil yaşanan polis operasyonlarına karşı yaptığı açıklamada “Sendikamıza ve ege işçi birliğine yapılan polis saldırısını kınıyoruz! Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın örgütlü mücadelemiz!” diyerek “İşçi ve emekçileri kölelik düzenine karşı mücadeleye çağırmak suçsa biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Greif işgalini örgütlerken de bu suçu işledik. Sendikamızın Tüzüğünden gerçekleştirdiği her eyleme kadar her şeyimizle baştan aşağı bu suça göre şekillendik. Evet, bu bir suçsa biz bu suçu işledik ve işlemeye de devam ediyoruz!” ifadelerini kullandı.
Açıklama şu şekilde devam ediyor: “Ege İşçi Birliği’nin çeşitli sektörlerden öncü işçilerin mücadele platformu olduğunu ve bu sebeple platformun 1 Mayıs öncesinde hedef alınmasının salt tek başına EİB’e yönelmiş bir saldırı olmadığını biliyoruz. Bu saldırının Egede yükselen Devrimci 1 Mayıs mücadelesine karşı olduğunu biliyoruz.
Ülkeyi korku imparatorluğuna dönüştüren sermaye iktidarı AKP işçi sınıfını ve emekçileri kendi icazet sınırları içine çekmek için saldırılarını artırıyor. Bugün sınıfı ve ilericiliği temsil etiklerini iddia eden birçok kurumu icazet sınırlarına çekebildiler. İstanbul 1 Mayısı bu durumun en somut göstergesidir. Fakat devrimci bir sınıf hareketi yaratma iddiası taşıyan bizleri kendi icazet sınırları içine çekemeyecekleridir. Baskı ve terörle ayakta tuttukları sömürü düzenleri er ya da geç yıkılacaktır. Bu saldırı tüm işçi sınıfınadır. Bu saldırı devrimci 1 Mayıs’adır. Ve bertaraf edilecektir!”
Açıklamada son olarak “Baskı, saldırı ve gözaltıların bizleri yıldıramayacağını bir kez daha ilan ediyoruz. Gözaltıların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
