GüncelMakaleler

Çeviri | Peru Halkının Sosyalist Devrime Giden Yolunu Geliştirin!

"Halk, kendisini sömürenlere ve zulmedenlere hizmet edemez. Sorunlarını çözmelerine yardım edemez. Sosyal sistemlerini destekleyemez, hatta başka bir açlık ve salgın suçu hükümeti seçmeye hizmet edemezler; çünkü bu onların yolu değildir ve kendi çıkarlarına hizmet etmez"

11 Nisan 2021 tarihinde Latin Amerika ülkesi Peru’da Başkanlık seçimleri gerçekleşti. Yolsuzlukların açık bir şekilde vakayi adiyeden sayıldığı, son seçimlerde yarışan 18 başkan adayının sadece 8’i hakkında yolsuzluk davasının bulunmadığı Peru’da seçim sonuçları, başkanı belirleyemeyerek ikinci tura kaldı.

Bu turda en yüksek oyu alan “solcu” aday olarak kabul gören öğretmen Pedro Castillo ile Peru’nun kötü namlı darbeci diktatörü Fujimori’nin kızı Keiko Fujimori olurken, seçim sonuçlarının en dikkat çeken kısmı, kayıtlı seçmenlerin yüzde 29’unun, kayıtlı olan-olmayan tüm seçmenlerin ise yüzde 42’sinin sandığa gitmemesiydi.

Peru’da seçime katılmanın zorunlu olduğunun da altını çizelim burada. Ve ilk turda hiçbir aday yüzde 50 artı 1’i alamadığı için 6 Haziran’da en yüksek oyları alan Castillo ve Fujimori’nin yarışacağı ikinci tur seçimler gerçekleştirilecek.

Burjuva medya, elbette Peru seçimlerinin hikayesini kendisini köylü olarak tanımlayan, Marksist bir geçmişe sahip olduğu söylenen, hatta Peru Komünist Partisi ile ilişkili olduğu iddia edilen öğretmen grevlerine önderlik etmesiyle bilinen Castillo’nun en yüksek oyu alması üzerine kurarken, “Peru’daki politik tutsakların ve savaş esirlerinin yurtdışındaki aileleri ve arkadaşları” imzasıyla yapılan değerlendirmede, esas gözlerin çevrilmesi gereken yerin, sandığa gitmeyenlerin sayısındaki önemli artış olduğu ve bu artışın zaten gayri-meşru olan Peru burjuva demokrasisini vurduğu ifade ediliyor.

Yapılan açıklama, PKP kurucusu ve lideri Başkan Gonzalo’dan yapılan “… Kulağı olanlar, kullanın! Kavrayışı olanlar –ki hepimiz sahibiz- onu kullanın! Bu kadar saçmalık yeter. Bu kadar belirsizlik yeter …” alıntısıyla başlıyor.

Peru 2021 seçim sonuçlarının, halkın özellikle yolsuzluklara karşı yükselen protesto gösterilerinde siyasi bilincinin gelişimini ve seçimlere karşı yükselen katılmama eğilimini onayladığı belirtilen açıklamada şu görüşler savunuldu:

“Bu seçim çekişmesine katılan siyasi partiler, temelde aynı amaç ve hedefleri benimsemekte ve savunmaktadırlar. Yalnızca biçim, ortam ve bunların nasıl kullanılacağı bakımından farklılık göstermekteler. Düzensizlik, kaos artı yolsuzluk ve en utanmaz sinizm, hükümeti kazanmak için üzerinde anlamsızca ve neşeyle rekabet ettikleri Peru gerici devletini daha da aşındırdı…

Keiko Fujimori, Hernando de Soto, Rafael López Aliaga, Yonhy Lescano, Verónica Mendoza gibi hakim düzenin tanınmış savunucularının arasına, öğretmen Pedro Castillo de katıldı. Başkanlık koltuğunu devralmanın güçlü olasılıkları nedeniyle, Castillo MOVADEF (Af ve Temel Haklar Hareketi) ve sözde terörizm ile aceleyle kalın sınır çizgileri çekti. Bu şekilde öğretmen Castillo, seçim oportünizminin eski yolunu izlediğini ortaya koyarak kendini sisteme yedeklemeye çalışmaktadır. Castillo, bazı kaçak küçük burjuva entelektüellerinin onu damgaladığı gibi, “popüler sol”u temsil etmemektedir. O daha çok icazetçi ve uzlaşmacı burjuva soludur. Aslında her şey çok nettir. Bazıları onun kendini kaybettiğinden şüphe ediyor. Diğerleri ise yanılsamaya kapılıp afyon hayalleri görüyorlar ve hatta onu ulusun müdafaası masalıyla destekleyenler dahi bulunmaktadır.

Ulusal Seçim Süreci Dairesi tarafından 16 Nisan’a kadar yapılan oy sayımı verilerine göre şu sonuçlar elde edildi:

 

GENEL SONUÇLAR

Kayıtlı seçmen sayısı: 24.307.628 (% 100)

Seçime katılmayanlar (Kayıtlı olup seçimde oy vermeyenler –ÇN): 7.241.902 (% 29.80)

Seçime katılanlar: 17.065.726 (% 70.20)

 

İLK ÜÇ ADAYDAN OYLARIN YÜZDESİ

Özgür Peru – Pedro Castillo: % 15.68 (2.676.057)

Halkın Gücü – Keiko Fujimori: % 10.98

Popüler Yenileme – Rafael López Aliaga: % 9.61

Geçerli olmayan oy oranı: % 17.89

Oy kullanmayanlar: % 42.43 (Kayıtlı-kayıtsız toplam seçmen sayısına göre)

 

Sonuçlar, ilk iki adayın çok düşük oy aldıklarını gösteriyor. Hiçbiri, ne Pedro Castillo ne de Keiko Fujimori kullanılan oyların % 16’sına bile ulaşamadı; anayasalarına göre başkanlık için gereken % 50 artı 1 oydan oldukça uzaklar.

Öte yandan, devamsızlık, oylamaya katılmama oranının önemli ölçüde artarak kayıtlı olanların % 29.79’una ve seçmenlerin % 42.43’üne ulaştığı, yani en yüksek oyu alan adayın ulaştığının çok üzerinde olduğu da çok açık. 11 Nisan 2021’de oyların yalnızca % 15.68’ini alan öğretmen Pedro Castillo.

Diğer yandan seçimlere katılmama oranının önemli ölçüde artarak kayıtlı olanların % 29.79’una ve tüm seçmenlerin % 42.43’üne ulaştığı, yani en yüksek oyu alan adayı fazlasıyla aştığı görülüyor. Bu, halkın seçimleri gerçekten büyük bir reddedişidir. Katılmama oranları 2016, 2011 ve 2006 seçim süreçleriyle karşılaştırıldığında, halkın reddinin ilerlemekte olduğu sonucuna varılmaktadır. Böylelikle halkın seçimlere karşıt eğiliminin artışı onaylanmıştır.

Aşağıdaki karşılaştırmalı tablo, seçimlere katılmama oranının artışına dikkat çekmekte.

 

2006, 2011, 2016 VE 2021 GENEL SEÇİMLERİ ARASINDAKİ KARŞILAŞTIRMA

 

  2006

%

2011

%

2016

%

2021

%

Geçersiz ve boş oy 16.10 12.29 18.12 17.89
Seçime katılmama (1) 12.73 14.95 22.25 42.43
Seçime katılmama (2) 11.29 13.00 18.20 29.79

 

(1) Seçmenlere göre yüzde

(2) Kayıtlı seçmenlere göre yüzde

 

İkinci tur, politikacıların karanlık, muğlak ve daha demagojik bir çekişmesi olarak sunuluyor. Ancak, buna ek olarak, koltuk dağılımına sahip parlamento, gruplar ve sömürücü grupları arasında sahte anlaşma ve çatışma olarak gelişecek ve modası geçmiş parlamenter sistemi daha da çürütecektir.

Böylece, her şey Peru Devletinin temelinin daha da zayıf olduğunu ve silahlı kuvvetlerine gittikçe daha fazla güvenmek zorunda kalacağını gösteriyor ve devletin vesayet gücü olarak gerçek rolünü ifade eden ve bunun bir “demokrasi maskaralığı” olduğunu bir kez daha teyit eden, silahlı kuvvetlerin devletin bel kemiği olduğu gerçekliği halk için daha açık hale gelecektir.

Halk, kitleler genel seçimlerden ne bekleyebilir? Pandeminin ağırlaştırdığı kapitalist baskı ve sömürüden mustarip halk onlara nasıl güven duyulabilir? Bu seçimlerden McCarthy’ci ve engizisyoncu siyasi zulüm, halkın mücadelesinin kriminalize edilmesiyle, temel hakları hükümsüz kılan Düşman Suç Yasası’nın uygulanmasıyla, farklı düşündükleri için politik tutsaklarla, MOVADEF ve FUDEPP’in yasaklanması ve insanlık dışı tutsaklık koşullarının ortasında

bu seçimlerden ne beklenebilir?

Halk, kendisini sömürenlere ve zulmedenlere hizmet edemez. Sorunlarını çözmelerine yardım edemez. Sosyal sistemlerini destekleyemez, hatta başka bir açlık ve salgın suçu hükümeti seçmeye hizmet edemezler; çünkü bu onların yolu değildir ve kendi çıkarlarına hizmet etmez. Halkın seçimlere karşı tarihsel eğilimini geliştirin ve onlara hizmet edin: Sosyalist Devrim.”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu