H.Merkezi: Rojava’da El Nusra Cephesi isimli çete tarafından gerçekleştirilen katliama tepkiler devam ediyor. Partizanda yaptığı bir açıklama ile vahşeti kınadığını duyurdu.
“T.C Elini Rojava’dan Çek!” denilen açıklamada “Rojava devriminin birinci yıl dönümünde başlayan Kürt bölgelerine yönelik çete saldırıları devam ediyor. Bölgede 16 Temmuz’dan bu yana süren çatışmalarda sivillere saldıran çeteler Rojava’da 50’ye yakın insanı vahşice katletti. Suriye’de Esad’ı devirmek üzerinden gelişen muhalefetle başlayan ve 2 yılı geride bırakan savaş ortamında, 19 Temmuz 2012’de Rojava halkı yaşadığı topraklarda yönetimi ele geçirdi. Bölgede bütün dengeleri değiştiren durum T.C içinde kâbus anlamına geliyordu. Öyle ki Esad yönetimini devirmek amaçlı kurulmuş birçok örgüt aynı zamanda Rojava’ya saldırmaya başladı. Saldırılar direnişle püskürtülürken, PYD ve diğer Kürt örgütlerinin bölgeyi savaş dışında tutma politikalarıyla geçici ateşkes ortamları sağlanmıştı. Rojava devriminin birinci yılında, PYD ve bölgedeki diğer Kürt hareketlerinin Kürt bölgelerini savaşın dışında tutma politikalarındaki ısrarına karşın çeteler bölgede saldırılarına tekrar başladı.” denildi.
Partizan açıklamasında çatışmaların 16 Temmuz günü yendien başladığına dikkat çekerek; “16 Temmuz’da Serêkaniyê’de YPG güçlerine yönelik saldırılarla başlayan çatışmalar Rojava’nın birçok bölgesine yayıldı. Çatışmalar boyunca çete grupları direniş karşında ağır kayıplar vererek, bölgede dar bir alana çekilmek zorunda kaldı. YPG ve diğer Kürt hareketleriyle girdiği çatışmalarda ağır kayıplar alan çeteci gruplar, saldırılarını bölge halkına yöneltti. Binlerce Kürt’ün yaşadığı Halep’in Til Hasıl ve Til Aran kentlerin 31 Ağustos ve 1 Temmuz gecesi 70’e yakın sivil Kürt’ü vahşice katletti.” dedi.
TC’nin Rojava’da yaşanan katliamda payı olduğunu dile getiren Partizan, devletin bir yandan Salih Müslim’le görüştüğünü öte yandan çetelere destek vermeye devam ettiğini ifade etti.
Açıklama şöyle devam etti: “Kürtlerin kendi yönetimini kurmasının hazımsızlığı içerisindeki faşist T.C devleti, Rojava devrimine yönelik her türlü saldırıyı desteklemekten kaçınmıyor. Bir yandan ‘çözüm süreci’ adı altında barış havarisi kesilen T.C devleti öte yandan Kürt halkına yönelik saldırılarına azgınca devam ediyor. Suriye’de 2. yılını geride bırakan savaş boyunca Esad karşıtı her türlü muhalefeti doğrudan destekleyen T.C devleti bu süre boyunca bölgede Kürtleri yok saydı, Kürtlerin herhangi bir kazanım elde etmesine engel olabilmek için bütün olanaklarını seferber etti.
Bir yandan PYD Eş Başkanı Salih Müslüm’le görüşme yaparken öte yandan bölge halkı için toplanan insani yardımların geçişini engelliyor, çetelere sağladığı lojistik destekle, sınırı açarak sağladığı geçiş imkânlarıyla, çetelerin hizmetine sunduğu hastanelerle ve doğrudan TSK tarafından gerçekleştirilen YPG mevzilerine yönelik saldırılarla, Rojava devrimine saldırmaktan geri durmuyor, halka yönelik katliamları destekliyor.
Halep’te gerçekleşen katliam Kürt halkı için yabancı değildir.
Sayısız katliamlara, kıyımlara tanıklık eden Kürdistan coğrafyası sayısız direnişe de tanıklık etmiştir. Katliamlara kıyımlara bütün çabalarına karşın Kürt halkının özgürlük mücadelesi engellenememiştir. Girişilen her katliam, her kıyım nafiledir. Tarih bunun kanıtıdır.
Kuşku yok ki Rojava çetelere mezar olacaktır. Zira Kürt ulusu Rojava’da artık kendi geleceğini ellerine almaktadır. Rojava’da gerçekleşen katliamlar Rojava’da Kürt ulusunun kendi iktidarını adım adım inşa etmesine engel olamayacaktır.
Başta TC olmak üzere emperyalistlerin beslemesindeki çetelerin saldırılarına, katliamlarına karşı Rojava halkının özgürlük mücadelesiyle dayanışmayı büyütelim.“
