EmekGüncel

ÖZEL HABER | “Bu sadece Cargill işçisinin değil, direnen tüm işçilerin mücadelesidir”

Direnişlerinin 1000’inci gününe gelen Cargill işçileri adına konuştuğumuz Suat Karlıkaya, yarın (Pazartesi) Tarım Bakanlığı önünde yapılacak eyleme tüm emek dostlarını çağırdı.

Bursa Orhangazi’de bulunan Cargill’de çalışırken Tek Gıda-İş sendikasına üye olmalarının ardından işten atılan 14 işçinin eylemi 1000’inci gününde.

Bursa’da başlayan direniş 1000’inci gününe yaklaşırken biz de direnişe dair Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Suat Karlıkaya ile hem direniş sürecini konuştuk, hem de yapılacak 1000. gün eylemine yönelik çağrılarını dinledik.

Suat Karlılaya’ya ilk olarak direniş sürecini sorduk. Sendikal düşmanlık sonucu 17 Nisan 2018 tarihinde işten atılan işçilerin direnişine dair şunları söyledi:

“Arkadaşlarımız 17 Nisan 2018 tarihinde işten çıkarıldılar. Daha sonra işten çıkartılan arkadaşlarla bir toplantı yaptık ve arkadaşlara 2 tane yol sunduk. Ya isterseniz davayı açıp başka yerlerde çalışabilirsiniz dedik. Ama sonuçta başka bir yere gitseniz de orada da hakkınızı ararsanız yine kapının önüne atılacaksınız. Biz de direnişi önerdik ve Cargill direnişi baladı. İlk olarak 150 gün fabrika önünde direndik. 150 günün ardından Bursa’dan Cargill Genel Merkezi’nin İstanbul’daki ofisinin oraya 6 gün yürüdük. Bir hafta orada kaldıktan sonra direnişimizi yeniden Bursa’ya taşıdık.

Geçtiğimiz yaz da 10 hafta boyunca Cargill Genel Merkezi’nin önünde geceli gündüzlü yatma eylemini gerçekleştirdik. Tabii bu süreçte de mahkeme sonuçlandı ve arkadaşlarımız işe geri dönme davasını kazandık ve Cargill’in sendikal bir suç işlediğini kanıtladık. Ancak sürecin devamında Cargill’den herhangi bir olumlu dönüş olmadığı için mücadelemiz devam ediyor.”

Karlıkaya Cargill direnişinin sadece bir işe geri dönme mücadelesinin dışında Türkiye’deki sendikal mücadele için devam ettiğini de vurgulayarak şunları söyledi:

“Esasen biz tazminatlarımızı da mahkemeyi de kazandık ancak bizim asıl derdimiz Türkiye’deki sendikal mücadele. Yani sonuçta anayasal suç işleyen bir işveren var ortada, biz yasal haklarımızı kullandık. Ama mahkeme suç işleyen işverene dedi ki sen istersen para öde, istersen işbaşı yaptır. Neden ona soruluyor? Cargill direnişinde bizim temel aldığımız nokta da budur. Yani bu sorular işçiye sorulmalıdır. Bizim artık işçi sınıfı olarak şunu bırakmamız lazım; Gidelim fabrikanın önünde direnelim, tazminatımızı aldığımız zaman da he tamam kazandık demeyelim. Çünkü başka fabrikalara gittiğimizde aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Ama bu 6356 sayılı yasanın 18. Maddesinin değişmesi lazım ve burada işçi davayı kazandığı zaman işverene değil işçiye sorması lazım. Bizim talebimiz bu, verdiğimiz mücadele de bu. Bu mücadele sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda da verilen bir mücadeledir. Uluslararası Gıda Sendikaları Birliği, çeşitli eylemlerle bize katkı sunuyorlar.”

Daha önce Cargill direnişçileri, tüm işçi sınıfı için direndiklerini ifade etmişlerdi. Karlıkaya’da direnişin 1000. Gününde tüm emek dostlarına direnişi yükseltme çağrısı yaparak şunları söyledi:

“11 Ocak Pazartesi günü bizim direnişimizin 1000’inci günü. Bu günde Ankara’da Tarım Bakanlığı önünde eylem yapacağız. Eylemde hem Tarım Bakanı’na mektup vereceğiz, hem de basın açıklaması gerçekleştireceğiz. Yine söylüyoruz, Cargill mücadelesi sadece 14 tane Cargill işçisinin mücadelesi değil, işçi sınıfının sendikal mücadelesidir. Arkadaşlarımız bu 1000 günde 50 tane iş bulabilirlerdi ama asla geri adım atmadılar. Bu yüzden Pazartesi günü kimsenin bizi yalnız bırakmaması ve müsait olanların direnişimize omuz vermesi bizim mücadelemize güç katacaktır. İşçi sınıfının mücadelesi zaten birlik olduğu zaman başarılı olur. Bu sadece Cargill işçisinin değil, direnen tüm işçilerin mücadelesidir. Bu sebepten dolayı da Pazartesi günü yapacağımız basın açıklamasına tüm emek dostlarını bekliyoruz.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu