GüncelManşet

2 Temmuz 1993’te ne olmuştu?

H. Merkezi: Bundan tam 21 yıl önce Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri nedeniyle Sivas’ta bulunan 33 sanatçı, yazar, aydın kaldıkları Madımak Oteli’nin ateşe verilmesi ile beraber devlet tarafından katledilmişti.

21 yıl öncesine geri dönecek olursak;26 Mayıs günü Aziz Nesin’in Aydınlık Gazetesi’ne çevirisini yaparak Hz. Muhammed’e ve Kuran-ı Kerim’e “hakaret” içerdiği gerekçesiyle Salman Rüşti’nin Şeytan Ayetleri isimli kitabını bölüm bölüm yayınlamaya başladı. Bu çeviri büyük tepki gördü.

1 Temmuz’da ise Kültür Bakanlığı desteğiyle Sivas’ta düzenlenen Geleneksel Pir Sultan Abdal Şenlikleri başladı ve Aziz Nesin bir çok yazar, aydın ve sanatçı gibi programlara katılmak üzere Sivas’a geldi. İlk gün yapılan açılış konuşmasında Aziz Nesin söz alırken dışarıda ise sivil faşistler tarafından “Müslüman Kamuoyuna” başlıklı broşürler dağıtılıyor, İslamiyet’e “hakaret” in hesabının sorulmasına çağrı yapılıyordu.

2 Temmuz Cuma günü ise saat 10.00’da Buruciye Medresesi’nde Aziz Nesin, Asım Bezirci, Metin Altıok, Behçet Aysan, Uğur Kaynar gibi yazar ve şairlerin imza etkinliği çerçevesinde halkla buluşulurken dışarıda yerel gazetelerde yer alan “Müslüman mahallesinde salyangoz sattılar” gibi ifadeler faşistlerin gayet organize bir biçimde hareket ettiğinin bir göstergesiydi. Saat 12.00’ye doğru ise Aziz Nesin’le İhlas Haber Ajansı muhabiri söyleşi yaparken Aziz Nesin’in öncesinde söylediği “Bin yıl önce yazılan Kuran’ın nesine inanayım” sözü üzerinden içeride bulunan bir sivil faşistin tepkisiyle karşılaştı. Bu tartışmanın ardından Aziz Nesin koruma polislerince apar topar Madımak Oteli’ne götürülürken dışarıda faşistler toparlanmaya başlamışlardı. Ayrıca etkinliğe çağrı amaçlı çalan davul sesine ise Cuma namazındakilerden ezan sesini bastırmak için çalındığı yönünde provoke edici yorumlarda bulunuldu. Namaz dağıldığında ise civardaki camilerden dağılanlar birleşerek “Sivas Aziz’e mezar olacak” gibi sloganlarla Vilayet Meydanı’na yürüdüler. Burada az sayıda polisin göstermelik müdahalesi ile karşılaştılar. 1000-1500 kişi gittikçe çoğalıyordu.

Burada bir parantez açmakta fayda var, Sivas’a diğer illerden de otobüslerle faşistlerin geldiği bilinen bir gerçek. Bu da öncesinden gayet programlı bir şekilde bu katliamın gerçekleşeceğini gösteriyor aslında. Vilayet Meydanı’nın ardından Kültür Merkezi önüne yürüyüşe geçen faşistler ile içerideki Arif Sağ’ın konserine gelen 1500 kişilik kitlenin dışarı çıkması ile birlikte ilk saldırı yaşandı. Faşistler taşlarıyla sopalarıyla kitleye saldırdılar. Burada konsere gelenlerden birinin yorumu ise bir çok şeyi açıklıyor aslında: “Polisin bu konuda olayı hazırlayan bir tutumu oldu. İsterlerse gerekli önlemi alabilirlerdi, yeteri kadar önlem almadılar. Bilerek olayı hazırladılar ve saldırı olurken de faşistlerin önünü açtılar

Sivas Emniyet Müdürü 14.30’da askeri birliklerin çağrılması yönünde çağrıda bulundu ve 33 askerden oluşan birlik saldırı yerine geldi. Olayları adeta izlemek için gelen asker de saldırılara müdahale etmedi.

Faşistler Kültür Merkezi önünde bulunan Ozanlar Heykeli’ni taşlarken konsere gelen kitle ise Kültür Merkezi’nin içerisine girerek kapıları sürgülediler.

Buradan saat 17.45 sıralarında şenliklere gelen aydın, yazar ve sanatçıların konakladığı Madımak Oteli’ne geçen faşistler yaklaşık 5000 kişiydiler. 5000 kişinin karşısındaki toplam kolluk kuvvetleri ise 500 kişiydi! Saat 18.00’da ise faşist kitle 15.000 olmuştu!

Belediye başkanı ve BBP İlçe başkanının kalabalıkla konuşması için Vali tarafından çağrıldı ve konuşma sırasında, ilk olarak şenliklerin iptal edildiği söylendi. Ardından Pir Sultan Abdal Heykeli’nin kaldırıldığı duyuruldu. Ve Sivas Belediye başkanı Temel Karamollaoğlu kitleye “Gazanız mübarek olsun” dedi.

Zaten göstermelik olan polis barikatları faşistler tarafından yıkılmış, faşistler Madımak Oteli’nin kapısına kadar dayanmıştı. İtfaiye araçları ise yine faşist kitle tarafından engellenmişti.

Saat 19.00’a yaklaşırken Pir Sultan Abdal’ın sökülen heykeli iplerle taşınarak Madımak’ın önünde parçalandı.

Faşistler oteli yağmalamaya başladılar ve az sayıda askeri birlik ise albayın emri ile geri çekildi; infaz izni verilmiş oldu! Asker çekildiği anda ise otel çevresindeki arabalar ateşe verilmeye başlandı, “Allah’ım bu senin ateşin” nidaları eşliğinde. Her şey 10 dakikada oldu, duman otelin içini sararken, ateş Madımak Oteli içine yükseliyordu!

Sivas’ta yaşananlar TC’nin katliamcı yüzünü bir kez daha ortaya koyarken aslında bu ne ilkti ne de son oldu. Dersim’den Maraş’a, Çorum’a,  Sivas’a, Roboski’ye ve daha nice katliama imzasını atmış olan devlet Sivas’ta kendi eliyle yaktığı ateşin içinde yanıp kül olacaktır elbet. Ve bir şairin dediği gibi;

“…senin de dağların var Sivas!

senin de dağların…

dağlarında şahanların.”

[widgetkit id=787] 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu