GüncelManşet

İZDENİZ işçileri “Grev ne kadar sürer derseniz, anlaşana kadar”

İzmir: Ocak ayından bu yana Türk-İş’e bağlı Türkiye Denizciler Sendikası (TDS) ile İzmir Deniz İşletmeciliği Nakliyat Turizm ve Ticaret A.Ş. (İZDENİZ) arasında süren görüşmeler, ücret zammı maddelerinde tıkandı. Son gün yapılan görüşmeden de sonuç alınamayınca, sendika daha önce aldığı karar doğrultusunda greve çıktı. ziyaret ettiğimiz İZDENİZ çalışanları yapılan grevin sadece ücret meselesi olmadığının ısrarla üzerinde duruyorlar. Meselenin sosyal yardımlar ve çalışma koşullarıyla da ilgili olduğunu dile getiren işçiler özellikle halktan gelen tepkilerden çok memnun. Grevin 4. gününe giren işçiler İzmir halkının yemek ve su yardımında bulunduğunu, yaşanan bu grevden muzdarip olsalar da bunun İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin suçu olduğunu düşündüklerini işçilere söylemişler. Karşıyaka İskelesine giderek şube başkanı Hüseyin Sarayoğlu ile röportaj gerçekleştirdik.

– 66 yıl sonra ilk kez grev kararının nedeni nedir?

Hüseyin Sarayoğlu: Bugüne kadar TİS ile ilgili yaşadığımız süreçleri bir şekilde hallettik. İZDENİZ’de daha önce hiç sıfır zam ile karşılaşmamıştım. 4 bin 857 çalışan arkadaşa önerilen zam oranı 10’un altında. Kamu protokolüne baktığımız zaman yüzde 14 zam görünüyor, anlaşmazlık burada başlıyor. Bir de TUS’ta çalışan gemi insanlarının TUS’taki kazanımlarını bize verdiler. Bunu bize zam olarak verdiklerini söylüyorlar, aslında bakıldığında bize verilen zam oranı yüzde 0. Yani vergi muafiyetlerini bize zam olarak sundular. Bu şartlarda emekten gelen gücümüzü kullanarak grev yapıyoruz. İzmir halkına teşekkür ediyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı onlar karşılıyor.

– OHAL döneminde grev yasakları var, bu durum sizi etkiledi mi?

– Grev ve lokavt kanununda böyle bir şey var. Ancak bugüne kadar bundan etkilenmedik. Bizim tek derdimiz konunun tekrar ele alınmasını sağlamak. Grev yasakları var diye grev yapmayacak değiliz. Karşı tarafın bu tarz bir girişimi olursa bizim de tarzımız buna göre şekillenecektir. Böylesi bir durum bu süreci daha da sıkıntıya sokar.

 

“Bizim derdimiz sosyal adaletsizliğin kaldırılması”

– Belediye ile görüşme yaşandı mı?

– Temmuz ayının 11’inde saat 14.00’te yapılan toplantıda sonuç çıkmayınca greve gittik, ondan sonra herhangi bir görüşme olmadı. Grev başladıktan sonra herhangi bir görüşme olmadı.

Toplumda genel olarak sadece ücret üzerinden grev yapıldığına yönelik bir algı var. Bizim derdimiz sadece ücret değil, çalışma şartlarının da düzelmesine gerekiyor. Örneğin; gemi insanlarının MLC2006’ya göre Dünya Çalışma Örgütü’nün belirlediği çalışmaların üstünde, 17 saat çalışma durumumuz var. Oysa 14 saatten fazla çalışmamamız gerekiyor ve 14 saatin olmadığı çalışma koşullarında da ilk 10 saat sonrası birinci dinlence, 6 saat sonrası ise ikinci dinlence olması gerekiyor. Bizim talebimiz ücretten ziyade sosyal kazanımlar.

Yakacak yardımı bizde 75 lira iken diğer iştiraklerde 300 lira, aile yardımı bizde 205 lira, diğer iştiraklerde 300 lira. Bizim sosyal olgular da bir eşitsizliğimiz var. Diyoruz ki büyükşehir belediyesi içerisinde şirketler var ise bu sosyal adaleti sağlasınlar. Bizim için önemli olan konulardan biri bu adaletsizliğin ortadan kaldırılması. Grev sürecinde üzerinde durulmayan maddelerden biri budur. Bize önerilen zam oranı 9.5. Bizim istediğimizle bunun arasında 114 lira fark var. Bun zamdan da 92 kişi yararlanacak.

 

“Grev anlaşana kadar sürer”

– Greve devam edecek misiniz?

– Bu bize bağlı değil. Biz sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz. Biz el uzatıyoruz, elimiz havada kalıyor. Grev ne kadar sürer; “anlaşana kadar.” Ok yaydan çıktıktan sonra nereye gideceğini bilemeyiz. Söylenen rakamları biz kesinlikle kabul etmiyoruz. Bizim en büyük destekçimiz İzmir halkı.

Bizim istediklerimiz Türkiye gerçekleriyle orantılı. Bugün kamu protokolüne baktığımız da üç bin liranın altında olanlara, devlet 90 lira destek veriyor. Şu koşullarda bizim 9.5 TL’lik gibi bir zamma imza atmamız mümkün değil. Benim şirketimde yemek parası 13 lirayken, diğer iştiraklerde 18-20 lirayı buluyor. Bizim yemek paramız eşit olmalı. Yemek parası ayrı olamaz. Bizim itirazımız sosyal bir devlet olduğunu iddia eden devlette sosyal dengelerin eşit olması.

Bir şeyden daha bahsetmek istiyorum, biz grev yapacağımızı büyükşehir belediyesine 01.07.2017 tarihinde bildirdik. Grev başlamadan 11 gün önce bu kararımızı bildirmemize rağmen grev günü halka bilet satıldı. Bunu da bizim yaptığımız söylendi. Belediyenin bu tutumu grevin meşruluğunu halk üzerinde kirletmek. Ne olursa olsun biz hakkımızı alana kadar grevi devam ettireceğiz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu