Makaleler

Savaşa yön veren bilinç..

Savaşa yön veren bilinç; bilinci şekillendiren devrimci eğitimdir

Savaşın kendine özgü kanunları vardır. Savaşın yasaları; onu iyi uygulayanların zaferine yol açar. Bu gerçeklik savaşın yasalarından biri ve önemli olanını ister istemez önce çıkarır: Bilinç öğesi.

Günümüz dünyasında emperyalizm ve uşaklarının orduları mevcuttur. Bu ordular kaba askeri tekniklerle donatılıp yapılan propagandayla yüceltilen emperyalizmin yüce amaçlarına hizmet eden bilinçsiz insanlardan oluşan ve kendilerini ölüm makineleri olarak yenilmez gören ordulardır. Bir de günümüz dünyasında var olan farklı ordulardan bahsedelim. Bu ordu veya orducuklar; geniş teknik imkânlara, propaganda olanaklarına, medya desteğine sahip olmayan fakat kitlelerin kurtuluşuna hizmet eden ve en önemlisi de bilinçli ordulardır. Yani kurtuluş orduları. Bu ordulardaki her birey koşullar elverdiğince askeri eğitime tabi tutulmakla birlikte savaşımının amacına ve nedenlerine hakim olabileceği şekilde eğitim alır. Bu, burjuva ordularda olmayan; insana irade, inisiyatif ve özgür düşünme yetisi sağlayan ideolojik-politik eğitimdir. Bu eğitim sayesindedir ki, kişi ne için savaştığını, savaşının gerekçelerini, hasmını ve onun yöntemlerini bilmekle kalmayıp elindeki silahı doğru hedefe yöneltmenin ne demek olduğunu da kavrar, nişan alır ve tetiğe basar.

Siyaset silaha kumanda eder! Evet, ama nasıl? Ve bu silahın gücünün günümüz dünyasındaki baştan çıkarıcı etkisinin kırılmasını sağlayabilir mi? Güç bugün egemenlerin pohpohladığı askeri teknik ve beceriyle de değil, ona kumanda eden beyinlerdedir. İşte halk savaşçıları tek başlarına kalsalar dahi mücadeleyi terk etmeyecek bilince sahiptir. Bu bilinç gıdasını bilimden ve bu bilimin gelişmesini sağlayan toplumsal pratikten alır.

Egemenlerin gerilla savaşının tasfiye edememesinin esas nedeni; işte bu bilinci yok edememesinden kaynaklıdır. Yenilgiler alsa da, bu bilinç toparlanmayı ve yeniden zaferler kazanmayı koşullayan niteliğe sahiptir. Bu proleter sınıf bilincidir. Bu noktada sürekli bir eğitim, yenilenme ve değişimle devrimci kişilik ve bakış açısı inşa edilebilir.

Bu eğitim sadece klasik anlamda (teorik olarak) değil, bizzat pratiğin için şekillenen savaş pratiğinin diyalektik yorumlanışıyla sonuçlar çıkarılarak gerçekleşebilir. Bilimsel bilginin edinebilmesi ve bu bilginin savaş pratiğinde uygulanacak eksiklik ve hataların düzeltilmesi yoluyla savaş pratiğinin gelişmesi. İşte eğitimden anlaşılması gereken budur.

Söz gelimi bir operasyon her gerilla ve birimi için eğitim sahasıdır. Başarılı ve başarısız yanlarıyla gerilla bu operasyondan dersler çıkardığı ölçüde düşmanın tarzını çözebilir ve bu pratiği bilgiye dönüştürebilir. Aynı zamanda kendi eksikliklerini gören gerilla, bir sonraki operasyona çıkardığı sonuçlar doğrultusunda hazırlanırsa operasyon püskürtülür. Bu mucize değil bilimsel bir gerçektir. Gerilla kendi pratiğini olduğu gibi düşmanın pratiğini de eğitime dönüştürebilmeli ve sonuçlar çıkarılabilmelidir. İşte bu savaşın eğitici yönüdür.

Savaşı savaşarak öğreneceğiz-öğreniyoruz. Savaşın yasalarını bizzat savaşarak kavrıyoruz. Öğrendiklerimiz üzerinden yeniden pratiğe ve yeniden öğrendiklerimize dönerek ne yapılması gerektiğini ve savaşın nasıl Türkiyelileştirileceğini öğreniyoruz. Savaşın içinde savaşı inceleyerek öğrenme pratiğini bunun üzerinden şekillendirme ve savaşın yasalarını kavrama sürecinin içerisindeyiz.

Savaş da bir okuldur; tüm çelişkilerin en keskin biçimde yaşandığı ölüm ve kalım, zafer ve yenilginin, başarı ve başarısızlığının acılarının en çok hissedildiği alandır. Bu zengin deneyim ve tecrübeler ancak bilinçli müdahaleler gerçek deneyime, yaşanmışlıktan çıkıp bilimsel bilgiye dönüşür. Eğitimle gelişebilecek bir bilinçlenme sürecidir. Eğitim şekillenişin en önemli aracıdır. O halde savaşa göre şekillenme devrimci eğitimle gerçekleşecektir.

(Bir ÖG okuru)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu