GüncelManşet

SGBP; “Taşeron işçiliğine son!”

İstanbul: Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) ABD’nin taşeronu AKP’nin, taşeron sistemine teslim olmayacağız diyerek taşerona karşı mücadeleyi büyüteceklerini belirtti.

SGBP ve birçok sendika, demokratik kitle örgütü Tekirdağ Lüleburgaz’da “Kuralsız Güvencesiz Çalışmaya Hayır! Taşeron İşçiliğine Son!” şiarıyla bir miting gerçekleştirdi.

Mitinge birçok ilden işçiler katıldı. Binlerce işçi taşerona geçit vermeyeceklerini haykırdı

Birçok ilden işçilerin katıldığı mitinge gelenler ilçe girişinde polisin keyfi uygulamaları sonucu bir süre bekletildi. Daha sonrada polis tarafından konvoy takip edildi. İlçe merkezine gelindiğinde ise polisin mitinge olan ilgisi dikkat çekiciydi. Arama noktalarındaki çevik kuvvet, noktayı geçince çevik kuvvet, sürekli çekim yapan sivil polisler ve bunlardan eksik kalan yerleri dolduracak polis helikopteri sürekli hareketlilik halindeydi.

Sendikalar saat 12.00’da hükümet konağı önünde toplanmaya başladı. Burada sloganlarla ve davul zurna eşliğinde çekilen halaylarla bir süre bekledikten sonra, pankartlarla Kongre Meydan’ına doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş boyunca ses aracıyla ajitasyon çekilerek; güvencesizleştirmeye, sendikasızlaştırmaya, taşeronlaştırmaya karşı durulacağı vurgulandı.

Yürüyüş boyunca bölgede oturan halk yürüyüşü alkışlayarak, sloganlara eşlik ederek ve yürüyüşe katılarak destek oldu. Yürüyüş boyunca sık sık “Zam zulüm işkence, işte AKP”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Söz yetki karar çalışanlara”, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atıldı.

SGBP üyesi sendikaların yanı sıra Tüm Köy-Sen, Emekli-Sen, Dev Sağlık-İş, İlaç İşçileri, KESK, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Birleşik Metal-İş, Basın-İş’in de aralarında olduğu bir çok sendika ve direnişteki Kuzu Deri, DHL, İsmeco, Daiyang ve THY işçileri de mitinge katılarak destek verdi.

Kongre Meydanı’na gelindiğinde bir polis arama noktasından daha geçildi. Mitingde açılış konuşmasını Petrol-İş Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova yaptı. Düşova mitinge katılan kurumları selamladıktan sonra, taşeronlaştırma saldırılarına değinerek, Trakya şivesiyle “Artık yeter be ya” dedi.

Düşova’nın ardından ise SGBP Kadın Koordinasyon adına Neslihan Taşoğlu Aktaş bir konuşma yaptı. Aktaş konuşmasına hükümetin kadın düşmanı politikalarına değinerek başladı. “Hükümet, kadınların temel görevine annelik ve ev hanımlığı diyor. Kadın emeğini bu ‘kibar’lıkla sömürüyor. Kadın iş gücünü esnek ve güvencesiz çalışmada esas güç olarak görüyor” diyen Aktaş Türk-İş’inde kadın emeği konusunda pek ileri bir noktada olmadığını belirtti. “Türk-İş’e de sesleniyoruz, ‘kadınlar hem çalışıyor, hem evine bakıyor’ gibi bir kadın politikası olmaz” dedi. Aktaş Türk-İş’te bir kadın komisyonunun dahi olmadığını belirterek; “Esnek çalışmayı kadınlara dayatan AKP’ye ve bu konuda sus pus olanlara karşı mücadele edeceğiz” dedi. Aktaş konuşmasını kadınları örgütlenip, kadın emeğinin sömürülmesine karşı mücadele etmeye çağırarak bitirdi.

Platform adına basın açıklamasını, platform dönem sözcüsü Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş okudu. Çetintaş AKP’nin ülkeyi taşeron cumhuriyetine çevirdiğini vurgulayarak; “İşçiyi, emekçiyi bu kadar ayaklar altına alan bir hükümet görülmedi, en emek düşmanı hükümetle karşı karşıyayız” dedi. Konuşmasına Türk-İş’e atıf yaparak, “Bazıları ise sendikacılığı çoktan unutmuş, onlar hükümetin işçi bürosu gibi çalışıyor. Ama onlar gelse de gelmese de biz buradayız” dedi. Çetintaş tarihi direnişleri ve kazanımları hatırlatarak, “Umudumuzu koruyalım, mücadelemizi yükseltelim. Unutmayalım ki örgütlü ve birleşik güç yenilmez” dedi ve konuşmasını sonlandırdı. Ardından da IndustriALL Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan bir konuşma yaparak kitleyi selamladı.

Miting birlik, mücadele mesajlarıyla ve sloganlarla sonlandı.

Miting fotoğrafları için tıklayınız…

 

Sendikaların bu gidişata bir dur demesi lazım

Miting sırasında işçilerle sohbet ederek çeşitli konularda röportaj yaptık.

ÖG: Sendikaların taşerona karşı verdiği fiili mücadele sizce yeterli düzeyde mi?

hakan varış-Kristal-İş üyesi Hakan Varış; Şuan için sendikalar açısından yeterli bir mücadele ve örgütlenme yok. Bu durum hem sendika açısından hem de taşeron işçiler açısından böyle. Yani ne işçiler örgütlenebiliyor, ne de sendikalar örgütleyebiliyor. Bu durum ilerisi için çok büyük bir tehlike aslında. 300 kişilik bir fabrikada 400 taşeron işçisi var. Bu otomatikman bütün işçiler için tehlike anlamına geliyor. Bu açıdan baktığımızda örgütlenmenin yetersiz olduğunu görüyoruz. Taşeronlaşma; sendikasızlaşmayı da beraberinde getiriyor. Böylece işçilerin birçok hakkını da ellerinden almış oluyor. Sendikalı işçinin çift ikramiye hakkı ve yine toplu iş sözleşmesinde geçerli bir sürü hakkı var. Yani taşeronlaşma demek bu haklardan feragat etmek demektir.

Sendikalı işçinin bir sosyal güvencesi var yani başına her hangi bir şey geldiğinde; hem sağlık hem çalışma açısından arkasında sendika duracaktır. Ancak taşeron işçinin kendi hayat sağlığı da tehlikededir. Bu noktada sendikalar taşerona karşı daha ciddi eylemler örgütleyerek, bu gidişata bir dur demesi lazım.

 

ÖG: AKP yandaş sendikalar kurarak ne yapmaya çalışıyor?

yessari demiraslan-Eğitim Sen üyesi Yessari Demiraslan: AKP çok çeşitli saldırılarıyla sendikaları tasfiye etmeye çalışıyor. Kendi yarattığı ‘sendikalarla’, sendikaları bitirmeye çalışıyor. Bugün yarattığı Memur-Sen’le, Türk Eğitim-Sen ile zaten olabildiğince bu süreci baltalamış durumda. Kendi yapmak söylemek istediklerini sendikalar üzerinden söylüyor. Mesela kamuda serbest kıyafet uygulaması vardı. Bunu kaldırmanın adımlarını attı ama başaramadı. Bugün kendi kurduğu sendikalar üzerinden fiili olarak kamuda kılık kıyafet serbestliğini getirmek istiyor. Buna karşı biz Eğitim-Sen olarak dinsel simgelerin kamu kurumlarının içine girmesini istemiyoruz ve bunu savunuyoruz. Bazı sendikalar Türkiye’nin laik olması gerektiğini söylüyor ama bunu söylerken zorunlu din derslerine hayır demiyor, Alevilerin haklarını savunmuyor bunlar handikaptır. AKP’nin getirmeye çalıştığı 657 sayılı devlet memurları kanunundaki düzenlemelerle kamu çalışanlarının elindeki iş güvenceleri de alınıyor. Bu gün ki yapılan mitingin ana unsuru ‘taşeronlaşmaya hayır’ diyerek, bugün işçilerin başına gelen, yarın aynısı bizim başımıza gelecek. Bunu bilerek işçilerle birlikte dayanışmak için buradayız.

 

vedat ertürkÖG:Mitingdeki atmosferi nasıl buldunuz?

-Tez Koop-İş üyesi Vedat Ertürk:Mitinge biz İstanbul’dan geliyoruz bu kadar kalabalık olacağını tahmin etmemiştik. Ama çoğulcu güzel bir katılım var. Lüleburgaz halkının da mitinge desteği çok güzel, herkes alkışlıyor sloganlara eşlik ediyor. Çocuklar flamaları ellerinden bırakmıyorlar. Camlardan alkışlıyorlar. Lüleburgazlıların çok hoş bir ilgisi olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca mitingin burası işçi havzası olması nedeniyle burada işçiler üzerinde ciddi bir etki bırakacağını da düşünüyorum. Miting İstanbul dışında diye basının ilgisi de çok düşük, binlerce işçi burada eylem yaparken basın çok az buda bir olumsuzluk.

 

 

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu