İstanbul: Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) düzenlediği basın toplantısı ile meclisten geçen Torba Yasa ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. DİSK adına Yönetim Kurulu Başkanı Kani Beko’nun konuştuğu basın toplantısında ayrıca, DİSK Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) tarafından hazırlanan işsizlik rakamlarına dair rapor da basın mensupları ile paylaşıldı.
Kani Beko konuşmasında, AKP’nin meclis çoğunluğuna güvenerek hiçbir demokratik mekanizmayı işletmediğini ve adeta görmezden geldiğini belirterek torba yasanın, rant çevrelerinin çıkarları gözetilerek hazırlandığını ifade etti. Yasanın işçi ve emekçilerin, yaşamlarını emeği ile kazananların beklentilerine cevap olmadığının altını çizen Beko konuşmasında; “Rant çevreleri ve bürokrasinin talep ettiği yasal düzenlemelerin ardı arkasına eklenmesiyle Torba Yasa, adeta çorbaya dönmüştür. Kara paraların aklanması, meraların yağmalanması, ev işçilerinin 10 güne kadar sigortasız çalışabilmesi için hazırlanan düzenlemeler bu çorbaya dahil edilebilmiştir. Hükümet internet üzerinde denetim, özelleştirme ve kamu çalışanlarının sürgünlerinde mahkeme kararlarına dayanmama, mahkeme kararlarına uymama hakkı kullanacağını ilan etmiştir” ifadelerine yer verdi.
“Madenler kamu eliyle işletilmelidir”
Taşeron çalışmanın, çalışma hayatının temel problemi olduğunu belirten Beko, Torba Yasa ile taşeron işçilerine hiçbir yeni hakkın getirilmediğini, beklentilere cevap olmadığını kaydetti. Beko, konuşmasında, Soma’da yaşanan maden faciasının ardından göstermelik belirli düzenlemelerde bulunulduğunu ancak bu düzenlemelerin de şirketlerin ihtiyaçlarını gözettiğinin altını çizerek “Maden işçileri ile ilgili en önemli düzenleme ‘çalışma süresinin 45 saatten 36 saate düşürülmesi’ne ilişkin düzenleme idi. Ancak bu düzenlemem maden şirketlerinin yoğun baskısı neticesinde değiştirildi. Böylece işçilerin 36 saat yer altında, 9 saat yer üstünde; ancak yine 45 saat çalışması olanaklı hale getirildi” dedi.
Torba Yasa’da madenlerde can güvenliği sağlayan hiçbir madde olmamasına rağmen patronların ufak düzenlemelere dahi tahammülsüz olduğunu belirten Beko, Zonguldak’ta 22 Maden şirketinin üretimi durdurduğunu ve 4500 işçinin işsiz kaldığını ifade ederek “işçiye tanınan çok küçük haklar nedeniyle maden ocaklarının kapatılması, ‘özelleştirme/
rödovans/ taşeronlaştırma’ üçgeninin iflas ettiğini göstermiştir. Madenler artık kamu eliyle işletilmelidir” dedi.
Kani Beko ayrıca, Torba Yasa’da iş kolu barajı uygulamasının devam ettiğini, bu uygulamanın uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğunu ancak gelinen aşamada özellikle taşeron işçilerin örgütlenmesinin bu şekilde engellendiğini belirttiği konuşmasını, “gelecek güzel günlerin AKP’nin torbasından çıkmayacağı bir kez daha görülmüştür. Çünkü güzel günler ellerimizdedir, bizim, işçi sınıfının ellerindedir” şeklinde sonlandırdı.
Konuşmasının ardından sürece dair çeşitli pratikler geliştireceklerini aktaran Beko, 22 Eylül günü saat 16.00’da İzmir Basmane’den toplanarak Gündoğdu Meydanı’na yürüyeceklerini ve burada “Taşeronlaşmaya karşı #direnişçi” başlıklı bir miting düzenleyeceklerini de kaydetti.
