Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Beşiktaş Kampüsü 90’lardan bu yana tasfiye edilmeye çalışılıyor. Erdoğan, 2015’te katıldığı bir televizyon programında Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Yıldız Kampusü ile ilgili “Biz onların çıkmasını istiyoruz. Tamamen çıksınlar ve orası tamamıyla Cumhurbaşkanlığı’na ait bir yer haline gelsin. Ve orayı Cumhurbaşkanlığı İstanbul’da kendisi ayrıca değerlendirsin istiyoruz” demişti.
Öğrenciler “Yıldız Savunması” nı kurarak çeşitli eylem ve etkinlikler düzenlemiş, kampüste nöbet tutmuştu.
Gelinen süreçte Makina Fakültesi restorasyon adı altında kullanıma kapatıldı. Beşiktaş Kampüsü’nde sadece mimarlık ve gemi makine mühendisliği fakültesi kaldı, kampüsün %40’ı öğrencilere kapatılmış durumda.
“Fakültelerin yerini değiştirmektense daha nitelikli hale getirilebilir”
Mimarlık bölümünde okuyan bir öğrenci Beşiktaş kampüsünün temel problemi olarak kampüsün büyük kısmının alınmış olduğunu belirterek “Çirkin bir peyzaj ile bölünmüş durumda. Okula girdiğimden beri bu sorun devam ediyor. Bunun için hocalardan veya öğrencilerden keskin bir adım göremiyorum. Şu an ele geçirilmiş kısma baktığımızda da çok bakımsız durumda. O nedenle bir an önce kampüsümüzün o büyük parçasını geri almamız gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Zaman içinde Beşiktaş Kampüsü’ndeki fakülteler Davutpaşa Kampüsü’ne taşındı. Makina fakültesi ise restorasyon adı altında kullanıma kapatıldı. Öğrenciler makina fakültesinin de Davutpaşa Kampüsü’ne taşınacağını söylüyor. Bu konu hakkında konuşan bir öğrenci ise “Davutpaşa yeterince kalabalık. Hiçbir bölümün Yıldız’dan çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Yıllardır makine, mimarlık, gemi fakülteleri burada. O yüzden yerlerini değiştirmektense daha nitelikli hale getirmek için yatırım yapılabilir.”
Ayrıca Beşiktaş Kampüsü’nde kötü bir bölünme olduğunu, estetik açıdan da rahatsız edici olduğunu; Yıldız Kampüsü konusunda herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.
“Ders aralarında kampüsümüzde hava almak istiyoruz”
Beşiktaş Kampüsü’nde okuyan başka bir öğrenci ise “Kampüsümüzün yavaş yavaş elimizden alındığını düşünüyorum. Üniversiteler öğrencilerindir, başka yapılaşmanın mümkün olmadığını düşünüyorum. Halka açılmasının da mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Özelleştirilmesini, Cumhurbaşkanlığı vesaire gibi yerlere bağlanmasını haklı bulmuyorum.” dedi.
Fakültelerin restorasyon adı altında ellerinden alınmasını istemediğini ifade ederek “Yönetimden kampüslerin bizlere ait olduğunun güvencesini göstermelerini istiyoruz. Kampüsümüzde bu korku olmadan vakit geçirmek istiyoruz. Ders aralarında kampüsümüzde hava almak istiyoruz.” dedi.
Mevcut fakültelerin, kampüsün kalmasını; başkalarının buralardan faydalanmasını istemediklerini belirterek kalan alanı korumak istediğini söyledi.
“Yeşil alanların yok edilmesi diğer canlılar için de problem oluşturur”
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Filiz Kaynak Dişkaya ise YTÜ kampüslerinin İstanbul’da son kalan yeşil alanlardan biri olduğunu söyledi. Sözlerine “Yeşil alanların üniversite olarak kalmasını istiyorum” dedi.
Kampüsteki hayvanların durumu hakkında ise kampüsün hayvanlarla da paylaşıldığını, insanlara sıkıntı yarattığını düşünmediğini söyledi. Dişkaya, “Ama yeşil alanların yok edilmesi hem bizim için hem birlikte yaşadığımız canlılar için bir problem oluşturur. Onun için olabildiğince yeşil kalmasını istiyorum.” dedi.
