Güncel

Hukuk örgütlerinden “Bağımsız yargıçlar onurumuzdur” açıklaması

Altı hukuk örgütü Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in ölümüne dair yaptıkları paylaşımları sonrası soruşturma başlatılan Ayşe Sarısu Pehlivan ve Orhan Gazi Ertekin'e destek için bir basın toplantısı düzenledi.

Altı hukuk örgütü geçtiğimiz günlerde haklarında Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in ölümüne dair yaptıkları paylaşımları sonrası soruşturma başlatılan hakimlere destek için basın toplantısı gerçekleştirdi.

Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, Toplumsal Hukuk, Hukukçu Dayanışması, Demokrasi İçin Hukukçular ve Adalet İçin Mücadele kurumlarının temsilcilerinin katılımı ile Ankara Barosu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen açıklamada “Onların insanlıktan, yaşamdan, hukuktan yana tutumları ve duruşları, bizim de duruşumuzdur. Toplumun diğer tüm kesimlerini de, bu onurlu duruşun yanında yer almaya çağırıyoruz” denildi.

Açıklamada, “Soruşturma konusu olan sosyal medya paylaşımlarında yargıçlar yaşam hakkına sahip çıkmışlardır. Yaşam hakkı, en üst insan hakkıdır. Devletin Yaşam hakkını pozitif koruma yükümü vardır. Türkiye’de siyasal iktidar bu pozitif yükümünü açıkça terk etmiştir. HSK da siyasal iktidara paralel olarak bu pozisyonu yargıya dayatmaktadır.

Haklarında soruşturma başlatılmış olan yargıçlar, mesleklerini bu İnsan Hakları perspektifiyle, insanlığın ortak değerlerine saygı ve evrensel hukuk ilkelerine bağlılıkla yerine getiren, adaleti amaç edinmiş yargıçlardır.

Bu nedenledir ki, yaşam hakkını savunmuşlardır. Adaletin herkes için tesisine inanan, bu tarihsel bilinçle mesleğini ve yaşamını sürdüren sesleri duymak, biz hukukçular için bir onurdur.

Bu ses, emekten, yaşamdan, barıştan yana tüm diğer sesler gibi, kısılmak istenmektedir. Gerçeklerin perdelenmesine izin vermeyen gazetecilerin, insan hakları savunucularının, her türlü hak gasbının karşısında duran avukatların, sosyal medyada iktidarı eleştiren yurttaşların “terör” soruşturmaları ve yargılamalarıyla bastırılmak istendiği bilinmektedir.

Bu soruşturma ve yargılama süreçlerinin “bağımsız” yargı makamlarınca yürütüldüğünü söylemek ise, mümkün değildir” denildi.

HSK bu soruşturmalarla, hukuka değil, yürütmeye olan bağlılığını bir kez daha göstermiş olduğu, kararın, yargının içinde bulunduğu durum açısından ne yazık ki şaşırtıcı  olmadığı vurgulanarak, “Siyasal iktidarın beğenmediği ve eleştirdiği kararları veren yargıçların başına gelenlerin bir devamı niteliğindedir. Burada asıl mesele, hukuktan, adaletten, insan haklarından yana olmayı tercih etmek veya etmemektedir. Yargıç hukukçular, kendilerinin bu tercihi nedeniyle ancak Hakimler ve Savcılar Kurulunun aksi yöndeki tercihiyle, başlatılan bu haksız ve hukuksuz soruşturmalara maruz kalmıştır” denildi.

Açıklamanın devamında, Sayın Pehlivan’ın da dediği gibi “Söylem ve eylemin uyuşmaması ve halin ifşası açısından şu konu önemlidir; Türk Yargı Etik Kuralları hali hazırdaki HSK tarafından açıklanmış ve kurallar içerisinde ne yazık ki, yargının yürütmeden bağımsızlığına dair herhangi bir kurala rastlanmamıştır.

Bangalor Yargı Etiği İlkelerinin Bağımsızlık ilkesinin 1.3 maddesinde “Hâkim yasama ve yürütme organlarıyla uygunsuz bağlantılardan ve bu organların etkisinden bağımsız olmalı ve ayrıca makul bir şekilde gözlemlendiğinde de bunlardan bağımsız görünmelidir” şeklinde sürdürüldü.

“Onların insanlıktan, yaşamdan, hukuktan yana tutumları ve duruşları, bizim de duruşumuzdur”

Açıklama, “Biz, iktidardan gelen talepleri emir telakki etmeyen, biat etmeyen, yaşam hakkının kutsallığını savunan, insan haklarından taviz vermeyen, demokratik bir hukuk devleti talep eden, toplumsal barış için çalışan hukukçular olarak, bağımsızlıklarından taviz vermeyen yargıçlarımızın yanındayız.

Onların insanlıktan, yaşamdan, hukuktan yana tutumları ve duruşları, bizim de duruşumuzdur. Toplumun diğer tüm kesimlerini de, bu onurlu duruşun yanında yer almaya çağırıyoruz.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu