Manşet

Unutulmaz çınarımız ölümünün 1. yılında anıldı (yenilendi- video)

Kartal: 2009 yılında bir komplo sonucu tutuklanarak, 2 yıl gerekçe dahi gösterilmeden hapishanede tutulan ve bu süreçte tedavi hakkı engellenen, tahliye edildikten 2 ay sonra 12 Ekim 2011’de yaşamını yitiren devrimci, sosyalist gazeteci Suzan Zengin, ölümünün 1. yıldönümünde ailesi, yoldaşları ve dostları tarafından mezarı başında anıldı.

Bugün 12 Ekim… Bugün devrimci gazeteci Suzan Zengin’in, Suzan yoldaşımızın, sevgili Suzan’ımızın aramızdan ayrılışının 1. yıldönümü… O, aramızdan kendi isteği ile ayrılmadı elbet. Devlet-mahkeme-hapishane üçlüsünün onu bizden, onu haklı mücadelesinden koparmak isteyen komploları yüzünden yitirdik. İlk olarak 28 Ağustos 2009 günü, sabahın erken saatlerinde evine yapılan baskınla gözaltına aldılar ve kurdukları bir komplo ile tutukladılar onu. Bir gerekçeleri bile yoktu… Amaçları onu mücadelesinden koparmaktı.

29 Ağustos 2009 günü evi basılarak gözaltına alınan Özgür Gelecek muhabiri, devrim gazeteci Suzan Zengin, polis tarafından hazırlanan komplo bir davaya eklenerek tutuklanmış ve 2 yıl boyunca Bakırköy Hapishanesi’nde tutulmuştu.

Tutukluluk süresi boyunca tedavi hakkı engellenen Zengin’in kronik hastalıkları giderek derinleşmiş, kemik erimesi hızlanmış ve kalp hastalıkları artmıştı. Hapishaneden çıktıktan 2 ay sonra kalp ameliyatı olan Zengin, ameliyattan 17 gün sonra hastanede hayatını kaybetmişti.

 

“Dimdik yaşadı”

Bugün bir araya gelen Zengin’in ailesi, yoldaşları ve dostları, ölümünün 1. yıldönümünde Suzan zengin’i mezarı başında andı. Anmaya ESP, BDSP, ETHA ve Limter-İş Sendikası da katıldı.

Tuzla Cemevi önünde buluşan kitle Özgür Gelecek imzalı “Ölümünün 1. Yılında Seni Gurur ve Özlemle Anıyoruz! Suzan Zengin Ölümsüzdür!” pankart açarak, “Suzan Zengin ölümsüzdür”, “Devrimci basın susturulamaz”, “Suzan Zengin kavgamızda yaşıyor” vb. sloganlar eşliğinde Zengin’in mezar başına bir yürüyüş gerçekleştirdi.

Mezar başında devrim ve demokrasi şehitleri adına yapılan saygı duruşunun ardından ilk olara Zengin’in eşi Bekir Zengin söz aldı.

Konuşmakta güçlük çeken ve devletin Zengin’i bir komplo ile tutukladığını anlatan Bekir Zengin, “O, hayatı boyunca mücadelesini onurlu bir şekilde sürdürdü. Hapishanedeyken, çalıştığı gazeteye haber yapmaya devam etti. Hapishanede mücadelesini sürdürmesine rağmen dışarıdaki mücadelenin sıcaklığının her daim özlemini çekiyordu” dedi.

Dimdik yaşadı. Ne eşinin ne de babasının gölgesine sığmayacak kadar dimdikti” diyen Zengin’in ardından bir konuşma yapan ESP Tuzla İlçe Başkanı Levent Akhan, Zengin için Bir kadın ve basın militanı olarak gerçekleri gün yüzüne çıkarmak için kendi sağlığını hiçe sayarak büyük bir irade ile bu yola baş koydu” dedi.

Akhan’ın ardından da BDSP adına bir açıklama yapılarak, Zengin’i anmanın işçi-emekçilerin mücadelesini yükseltmekten geçtiğinin altı çizildi.

 

“Bize düşen mirasını büyütmektir”

Anmada basın açıklamasını okuyan Özgür Gelecek gazetesi muhabiri Rahime KarvarSuzan Zengin’i komployla tutuklayanlar, onun tedavi hakkını engelleyenler, onu tahliye etmeyenler; onun mücadele dolu yaşamına, sevgi ve inanç dolu duruşuna düşmandılar. Onlar sadece Suzan Zengin’e değil, Suzan yoldaş gibi devrimci, sosyalist, yurtsever basına da düşmanlar. İşte bu yüzden 70’in üzerinde gazeteci tutsaktır bu ülkede” dedi.

Düşmanlığın sadece gazetecilerle sınırlı kalmadığını belirten Karvar, “İşçi sınıfına, Kürt halkına, kadın ve LGBT bireylere de ezelden beri düşman olan bu baskı düzeni; kendine muhalif olan herkesi hapishanelere doldurmakta ve burada tecrit-tretman koşulları altında yavaşça katletmektedir. Hala hapishanelerde yüzlerce tutsak, çeşitli hastalıklarla boğuşmaktadır” sözleriyle hasta tutsaklara dikkat çekti

Açıklama “Bugün işçi-emekçilere hayatı daha da zorlaştıracak zamlar, örgütsüzlük, işsizlik dayatılırken; Roboski’de Kürt gençler bombalanıp Kürt siyasetçileri binlerle tutuklanırken; Suriye’de emperyalist bir müdahalenin parçası olmak için Suriye halkının kanını dökme hazırlıkları sürerken; kadın cinayetleri ve çocuğa yönelik istismar devlet eliyle beslenirken; LGBT bireyler nefret saldırılarına uğramaya devam ederken; bize düşen senin mirasın olan mücadeleyi büyütmektir. Seni gurur ve özlemle andığımız şu an bu yeminimizi bir kez daha tazeliyoruz Suzan yoldaş… Sen rahat uyu… Her zaman bizimlesin, her zaman seninleyiz!” sözleriyle sona ererken, mezar başında hep bir ağızdan okunan Çav Bella marşı ile anma sona erdi.

Resimler için bakınız:

http://www.ozgurgelecek.net/resim-galerisi.html

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu